Where in freedom of expression is hate speech?

AuthorElif Çelik
Pages206-239
Elif ÇELİK
206 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayı:2 Yıl 2013
WHERE IN FREEDOM OF EXPRESSION IS HATE SPEECH?
Abstract
This paper aims to undertake hate speech - a conceptually debatable
concept - to its relation to freedom of expression and accordingly search
for the definition, content and interpretations of the concept. In this
regard; the reference to the concept to define certain expression and
actions, the position of the concept in relation to freedom of speech and
what constitutes this position will be point at issue. Because it is
considered to be important to define the concept in order to avoid
unjustified limitations to freedom of speech along with protecting the
individuals and areas that are subjected to hate speech; the paper will
examine international and national human rights documents while trying
to hold a critical position. Finally, the concept which lacks certain
conceptual and legal frame, will be examined through the interpretations
of ECHR case law.
Keywords: Freedom of expression, human right, hates speech,
discrimination
I. Giriş
Nefret söylemi hukuk terminolojisinde yeni sayılabilecek bir
kavramdır. Bununla beraber neyin nefret söylemi kapsamına alınacağı ve
nefret söylemine konu olan ifadenin ne noktada ceza konusu olacağı,
halen kesinlik kazanmış değildir. İfade özgürlüğünün; bilimsel, eleştirel,
sanatsal, politik, kişisel ve daha başka geniş alanları kapsadığı
düşünülecek olduğunda bu belirsizliğin nedeni de anlaşılabilir. Öte
yandan kavramla çatışma halinde olduğu düşünülen alan olan ifade
özgürlüğü, geçmişten bu yana tam anlamıyla mutlak bir hak olarak ele
alınmamış, bilhassa; inanç özgürlüğü, mahremiyet, eşitlik ve ayrımcılık
yasakları ile dengelenmesi gereken bir özgürlük olarak hayat bulmuştur
1
.
İfade özgürlüğünden kendi başına var olan bir değer olarak
1
Anne Weber, Nefret Söylemi El Kitabı, Avrupa Konseyi Yayınları 2009, s.8
Nefret Söylemi İfade Özgürlüğünün Neresinde?
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayı:2 Yıl 2013 207
bahsedilemeyeceğini ve bunun olsa olsa politik bir ikramiye
2
olabileceğini dile getirirken bir düşünür, tarihin hemen her döneminde
ifade özgürlüğünün siyasi olanla sınırlı olduğuna işaret etmek istemiştir.
İfade özgürlüğü, tüm düşünce ve ifadeleri kapsayan bir alan olarak
düşünüldüğünde “nefret söylemi” olarak değerlendirilecek ifadelerin bu
alanın ne noktada dışında kalacağı ve bu konumlandırmanın yapılmasında
hangi toplumsal kaygıların güdüleceği, zaman ve mekânsal olarak değişik
yorumlamalara bağlı kalmaktadır. Yine, çatışma altında kalan hak ve
değerlerin dengesinin sağlanmasında ve öncelik sıralarının
belirlenmesinde farklı dönemlerde, farklı egemenlerin, farklı
hassasiyetlerinin rol oynadığı da bir gerçekliktir.
Diğer yandan nefret olgusunu irdelemek, bu yazının amacı ve
kapsamı dışında olmakla birlikte, nefret olarak adlandırılabilecek
ifadelerin salt yıkıcı argümanlar olarak ele alınamayacak kadar çok yönlü
olduğunu hatırlamakta da fayda vardır. Siyasal gelişime yön vermiş kimi
ifadeler, geçmişte içinde bulundukları toplumsal iktidarlar tarafından,
iktidarlarına yönelik nefreti körüklediği gerekçesiyle ceza konusu
edilebilmiştir; bugün konu edindiğimiz insan hakları devrimlerinden
bağımsız düşünülemeyecek bir isim olan Thomas Paine’in Rights of
Man” eserinin bunlardan biri olduğunu düşünecek olduğumuzda neyi ne
gerekçe ile nefret ifadesi olarak ele alacağımız konusu bilhassa önem
kazanır
3
. Bu bakımdan ifade özgürlüğünden söz ederken, Orwell’in:
özgürlük şayet herhangi bir şeyse; insanlara duymak istemediklerini
söylemektirtespiti göz ardı edilemeyecek kadar anlamlıdır.
Bu nedenle eleştirel düşünce ve nefret söylemi arasındaki farkın
egemenler tarafından kolaylıkla görmezden gelinebileceğini unutmamak
gerekir. Nefret söylemi, ifade özgürlüğünün mutlak olmadığı bir noktaya
işaret edip söylemi suç olarak ele almayı öngörürken acaba ne noktada
söylemin zarar verdiği kişi, grup ya da menfaati, ne nokta da ifade
2
Stanley Fish, There’s No Such Thing as Free Speech and It’s a Good Thing Too, Oxford
University Press, 1994, s.102
3
Robert Post, Hate Speech, Extreme Speech a nd Democracy (ed. Ivan Hare, James
Weinstein) Oxford University Press, 2009, s.125
Elif ÇELİK
208 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayı:2 Yıl 2013
özgürlüğünü sınırlama gücünü elinde bulunduran otoritelerin “değer
yargılarını”
4
koruyor olacaktır? Hukukun bu hususu ayırt etmeye yönelik
ölçütler sunup sunamayacağı ve bu ölçütlerin kim tarafından nasıl
yorumlanacağı noktaları, kavramı hassasiyetle ele almayı ve içeriğini
belirlemeyi gerekli kılmaktadır.
Buna paralel, pek çok yeni kavram için geçerli olduğu gibi, nefret
söylemi kavramına da gündelik ve politik dilde içeriği ve amacını aşacak
biçimde atıfta bulunulduğu gözlemlenmekteyken, kimi durumlarda tam da
nefret söylemi olarak addedilmesi gereken ifadelerin bu nitelendirmeden
yoksun kaldığı görülmektedir. Nefret söylemi olarak adlandırılan alanın
ne derece kaygan bir zemin olduğuna bir örnekse; Hollanda’da 2007
yılında önde gelen bir politikacının Müslümanların kutsal kitabının nefret
söylemi içerdiği ve şiddete teşvik ettiği gerekçesi ile yasaklanması
gerektiğini söylemesi ve bunun akabinde aynı politikacı hakkında nefret
söyleminde bulunduğu gerekçesi ile ceza davası açılmasıdır
5
. Öte yandan
insan hakları ile ilişkisi dâhilinde problem edinilmesi gereken ve çoğu kez
göz ardı edilen nokta; politik ve hukuksal alanda ifade özgürlüğü
sınırlamalarına temel teşkil eden motivasyonların gerçekte insan hak ve
özgürlüklerini korumaya ne denli hizmet ettiğidir. Bu bakımdan, bir insan
hakkı olan ifade özgürlüğünün sınırlandırılması gerekçelerinin yine insan
hakları düşüncesine hizmet etmek adına olacak olması gerekliliği ve
nefret söylemi kavramının tam da bu noktada önem kazanacağı
unutulmamalıdır. Bu açıdan kavramı bir çerçeveye oturtmak gerekliliği;
1- Nefret söyleminin hedef aldığı ve korunması gereken alan, kişi
veya grupları korumak bakımından,
2- Bizzat ifade özgürlüğü alanını, nefret söylemi argümanı ileri
sürerek yapılabilecek kısıtlamalardan, yani nefret söyleminin
istismarından koruyabilmek adına önemlidir.
4
Değer yargısı ifadesi Ioanna Kuçuradi’nin değer felsefesinde ele aldığı ayrımlar
düşünülerek yapılmıştır. Bknz: Ioanna Kuçuradi, İn san ve Değerleri, TFK yayınları,
2000
5
http://www.bbc.com/news/world-europe-13883331

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT