Ulus

AuthorBal, Sinem

Giris

Uluslararasi siyasetteki devlet-disi aktörler bir taraftan devletler ve devletlerin üye oldugu uluslararasi örgütler ile, diger taraftan da ulusal düzeyde örgütlenmis küçük veya büyük ölçekli sivil toplum örgütleriyle etkilesim halindedir. Insan haklari normlarinin olusmasinda etkin rol oynayan ulusötesi norm girisimcileri, devletlerin hak ihlallerine veya uygulama eksikliklerine karsi yerelde türdes konularda örgütlenmis sivil toplum ile savunuculuk aglari kurarak, normun yayilmasi için devletlere farkli noktalardan baski olustururlar. Bu ittifakin sonucu olusan ulusötesi savunuculuk aglarini kuramsal baglamda en iyi açiklayan yaklasimlardan biri olan Keck ve Sikkink'in "Bumerang Modeli", (1) devletleri süreç içerisinde degisen sosyal yapilar olarak görür ve bu aglarin insan haklari normlarinin yayilmasi konusunda yapacaklari baskinin devletlerin politikalarini degistirecegini ileri sürer.

Bu aglari Bumerang Modeli ile inceleyen çalismalar sinirli olmakla beraber, literatürdeki genel kani, bu aglarin özellikle yereldeki sivil toplum kuruluslarini finansal, bilgi paylasimi ve taktik alanlarinda güçlendirdigi (2) ve insan haklari ihlallerini uluslararasi arenada daha görünür kildigi yönündedir. (3) Diger yandan, arastirmalar savunuculuk aglarinin hem devletlerin davranislarini kalici olarak degistirme konusunda (4) hem de neoliberal sistemde insan haklari normunun etkin yayilmasinda yetersiz kaldigini göstermektedir. (5) Literatürdeki vaka çalismalarinda agirlikli olarak uluslararasi arenada 'adlandirma-utandirma-suçlama' (naming-shaming-blaming) seklinde ifade edilen yöntem sonucunda ortaya çikan yaptirimlarin hak ihlali yapan devlet üzerindeki etkileri incelenmistir. Bunun sonucunda, hak ihlalleri nedeniyle uygulanan özellikle ekonomik yaptirimlarin devletlerin davranislarini degistirmede basarili oldugunu öne sürenler olmakla beraber, (6) yaptirimlarin ülkeleri ekonomik olarak krize sokarak hem yereldeki hak savunucusu aktörleri fakirlestirdigi hem de normun yayilmasini negatif etkiledigi de belirtilmektedir. (7) Bir baska arastirmada ise 'utandirma' yönteminin hak ihlali yapan ülkeye uygulanmasi sonucunda kamuoyunda ihlal edilen insan haklari konu basligina yönelik negatif bir tutum olustugu ve normun yerele yayilamadigina deginilmistir. (8)

Bu çalisma ise mevcut literatürden farkli olarak, Bumerang Modelinin merkezi otorite yerine belediyelere uygulanmasi durumunda insan haklari normunun ne derece sosyallestigi sorusunu sormaktadir. Insan haklari normlarinin yayilmasinda en önemli faktörlerden biri kamuoyunda yeni norma dair düsünsel degisimin olusmasidir. Bunun merkezi yönetim tarafindan yapilmadigi veya eksik yapildigi durumlarda, yerel yönetimler üzerinden normun yayilmasinin ne derece mümkün oldugu bu çalismanin konusunu teskil etmektedir. Örnek vaka incelemesi olarak ise Türkiye'de toplumsal cinsiyet esitligi baglaminda LGBTI+ bireylerin haklarina dair normlarin yerelde nasil yayildigi incelenecektir.

Yöntemsel olarak çalismada, öncelikle kurama ve Türkiye LGBTI+ hareketine dair literatür incelemesi yapilmis, LGBTI+ derneklerinin yayinlari ve internet siteleri incelenmistir. Ardindan kamusal alanda aktif LGBTI+ bireyler ile derinlemesine mülakatlar yapilarak, olusturulan ulusötesi aglarin yerelde insan haklari normunu yaymak için nasil bir yol izledikleri ve ne gibi bir sonuca ulastiklari arastirilmistir. Bunun için Istanbul'da Sisli ve Besiktas ilçe belediyeleri, Izmir'de Büyüksehir Belediyesi ile Konak, Buca, Narlidere ve Karsiyaka ilçe belediyeleri, Bursa'da Nilüfer Belediyesi ve Ankara'da Çankaya Belediyesi ile irtibat halinde olan ve bu belediyelerde Esitlik Birimleri'nin kurulmasina katki saglayan Istanbul (Görüsmeci A), Ankara (Görüsmeci B), Izmir (Görüsmeci C) ve Bursa'daki (Görüsmeci D) LGBTI+ dernekleri temsilcileri ile yapilan görüsmelerin yani sira, Sisli Belediyesi Esitlik Birimi çalisanlari (Görüsmeci E ve Görüsmeci F) ve Istanbul LGBTI+ derneginin de üyesi olan Besiktas Belediyesi Baskan Danismani (Görüsmeci G) ile mülakat yapilmistir. (9) Görüsmeler, yari yapilandirilmis, açik uçlu sorular ile Nisan-Mayis 2017 ve Eylül 2020 tarihlerinde gerçeklestirilmistir. Mülakatlarda görüsmecilere LGBTI+ hak mücadelesinin tarihsel gelisimi, örgütlenme pratikleri, savunuculuk alanlari, ulusal ve uluslararasi paydaslar ile lobi çalismalari ve kampanyalari, bu çalismalarda izlenen yöntemler ve olusturulan ulusötesi agin destegiyle yerelde belediyeler üzerinden normun nasil yayildigina dair sorular sorulmustur.

Saha arastirmasindaki görüsmelerin sinirli sayidaki önemli aktörlerle yapilmasinin nedeni, belediyeler ile yakin temas halinde olan LGBTI+ örgütleri ve onlarin belediyelerdeki temsilcilerinin normun yerelde yayilma sürecini yakindan takip edebilen sinirli sayidaki kisi ve kurulus arasinda olmalaridir. Yapilan arastirmanin bulgulari, her ne kadar LGBTI+ hareketi kendi içinde belirli tarihsel zemine dayali, güçlü bir örgütlenme yapisina sahipse de ulusötesi aktörler ile kurulan ittifakin ilgili normlarin yerelde yayilmasina üç konuda yardimci oldugunu göstermistir. Öncelikle yereldeki hak temelli örgütlenme ile sürecin nasil isledigine dair bilgi alisverisi yapilip sorunun çerçevesinin netlestirilerek, stratejilerin olusturulmasi; bir diger taraftan yereldeki sivil toplum örgütlerine verilen finansal destekler/garantörlükler sayesinde sivil toplum kapasitesinin gelistirilmesi ve ayakta kalabilmesinin saglanmasi; son olarak da belediyelerde olusan esitlik birimlerini ulusal baglamda yasanan ihlaller sonucunda muhatap yapabilme ve uluslararasi aglara dahil edebilme alaninin olusmasidir. Savunuculuk aginin bu destekleri ile LGBTI+ bireyleri de kapsayan toplumsal cinsiyet esitligi normunun yerelde daha etkin sosyallesebilmesi için belediyelerin daha uygun bir zemin oldugu gözlenmistir.

Çalisma, öncelikle ulusötesi aktörlerin insan haklari normunu yayma konusundaki etkisini, Bumerang Modelinin içerigini ve kurulan ulusötesi savunuculuk aginda ne gibi stratejiler izlendigini kuramsal baglamda inceleyecektir. Sonrasinda, LGBTI+ hareketinin tarihsel gelisimi ve ulusötesi aktörler ile kurulan ittifak pratikleri hem literatürden yararlanilarak hem de süreci insa eden kisilerden elde edilen veriler ile ele alinacaktir. Son olarak, özellikle Mayis-Haziran 2013'te gerçeklesen "Gezi Olaylari" sonrasinda LGBTI+ hareketi için olusan alan siyaseti ve kurduklari ulusötesi savunuculuk aglari destegiyle belediyeler üzerinden ilgili normlari yayma çalismalari Bumerang Modeli üzerinden incelenecektir.

Dünya Siyasetinde Ulusötesi Savunuculuk Aglari

Soguk Savas sonrasi olusan yeni aktörler, devlet menseli siyasetin sinirli olusunu ve geleneksel kuramlarin açiklayamadigi ulusal ve uluslararasi ölçekte çok çesitli ve girift olgularin var oldugunu göstermistir. Bu aktörlerden biri olan ve olusmasinda küresellesmenin de sebep olarak gösterildigi ulusötesi-yerel ittifakinin tesis ettigi âdem-i merkeziyetçi savunuculuk aglari, (10) ortak iyiyi insa etmek amaciyla kendi ürettikleri baglam, dil ve stratejiler üzerinden hareket eder. Keck ve Sikkink ile Risse (11) ag kurma motivasyonlu ulusötesi aktörleri üç kategoride ele almaktadirlar:

* Resmi bir örgüt olarak uluslararasi arenada yer alan ve araçsal amaçlar tarafindan motive edilen aglar, örnegin uluslararasi sivil toplum örgütleri veya çokuluslu ticari ortakliklar;

* Siyaseti etkileyebilecek uzmanlar ve bilim insanlarinin olusturdugu nedensellik fikirleri tarafindan motive edilen aglar;

* Daha esnek, yatay olarak örgütlenmis ve daha çok gönüllülük esasina dayali, paylasilan ortak degerler tarafindan motive edilen aglar.

Risse, sonuncu kategoride belirtilen ulusötesi aglarin birer aktör olmadigini "fakat en-formel yapilar olarak üyeleri arasindaki faaliyetleri koordine edebilen" (12) bir yapiya sahip oldugunu söylese de Keck ve Sikkink belirli konu basliklarina dair dikkati çekebilen, iletisimi karsilikli ve yatay hale getirebilen özelliklerinden dolayi ulusötesi aglarin önem arz ettigine deginir. (13)

Risse ve Sikkink, (14) evrensel olarak insa edilmek istenen ve ortak iyinin degerlerinden biri olan insan haklarinin uluslararasi anlasmalar araciligiyla devletler tarafindan onaylanmasinin esasinda normun kurumsallasmasi oldugunu ifade eder. Kurumsallasmanin olusmasinda devletten beklenen politikalar üretmesi, birimler kurarak bütçeler olusturmasi, yasal düzenlemeler ile normu ulusal sinirlar içerisinde sosyallestirmesi ve toplumun normu içsellestirebilmesi için olabildigince normu yerelde yaymasidir. Fakat farkli ülkelerin uluslararasi arenadan dislanmamak adina anlasmalari/sözlesmeleri usulen onaylayip iyi bir aktör gibi görünerek, insan haklari normunu sosyallestirip, içsellestirme sürecine girecekmis gibi göründükleri örnekler de olabilmektedir. (15) Bu gibi normun sadece kabul edildigi ama uygulanmadigi ya da ihlal edildigi durumlarda ulusötesi aktörler, belirli araçlarla devlete sadece üstten degil, tabandaki hak temelli örgütlerle savunuculuk agi kurarak alttan da baski yapacak mekanizmalar üretirler.

Ulusötesi hak savunucularinin hedefi devletin davranislarini degistirmek oldugu için devletin içinde geçisken bir yapi elde edip edemeyecekleri, daha çok devletin uluslararasi alandaki yeri ve iliskilerine baglidir. (16) Uluslararasi kurumlar ile aktif iletisim ve etkilesim halinde olan, uluslararasi hukukun üstünlügünü taniyan bir devlet nezdinde ulusötesi bir aktörün insan haklari normlarini yaymasi daha olasidir. Diger taraftan, ulusötesi aktörler ile ayni alanda çalisan yereldeki sivil toplum örgütlerinin de hak temelli olarak kurulmus olmalari da önemli bir gerekliliktir. Çünkü devlet kurumu insan haklarini korumakla mükellefken, bu haklari ihlal eden ikircikli bir yapiya sahip olabilmektedir. (17) Bu tarz ihlallerin olmasi durumunda yerel sivil toplum örgütleri, hem tabani normun ne anlama geldigi ve önemi konusunda bilgilendirebilmeli hem de ulusötesi aktörlerle sorunun temeli ve stratejilerine dair bilgi paylasiminda bulunabilmelidir. Örnegin...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT