Thoughts on Whether the Interrogation of Defendant Is Compulsory in Appeal Court and Usage of Segbis in This Process

AuthorHakan KARAKEHYA ? Asuman INCE TUNÇER
Pages99-136
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi –İnÜHFD- Cilt:8 Sayı:2 Yıl 201799
Hakan KARAKEHYA
Asuman İNCE TUNÇER
Özet
İstinaf, Ceza Muhakemesi Kanununda, ilk derece mahkemesi h ükümlerine karşı
kabul edilmiş olağan bir kanun yoludur. Özellikle ilk derece mahkemesinin vermiş oldu ğu
hükmün, hukuki yönünün yanında maddi açıdan da denetlenmesine imkân tanıması
sebebiyle, hukuk sistemi içerisinde önemli bir ihtiyaca cevap vermektedir.
Ceza yargılamasındaki önemli delillerden birisi olan sanık beyanı ise, duruşma
sırasında sorgu ile elde edilmektedir. Bu bağlamda sorgu ispat bakımından yargılamadaki
önemli işlemlerden birisidir. Bunun yanında sanığın sorgusu savunma bakımından ayrıca
önem arz eder. Nitekim sorgu sırasında sanık, hakkındaki isnatlara cevap verme ve
hakkında hüküm kuracak yargılama makamı önünde doğrudan savunma yapma imkânına
sahip olur.
Bu çalışmada gerek ispat gerekse savunma bakımından önemli bir muhakeme
işlemi olan sorgunun istinaf yargılamasında yapılmasının zorunlu olup olmadığı
irdelenecektir. Ayrıca söz konu su işleme ilişkin istinafta ortaya çıkabilecek sorunlar,
doktrindeki görüşler değerlendirilerek eleştirel bir tarzda dile getirilecektir. Kendi
görüşlerimiz ise neden-sonuç ilişkisi içerisinde gerekçelendirilerek ortaya konulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kanun yolları, istinaf, SEGBİS, sorgu, bilişim yoluyla sorgu,
ceza muhakemesi hukuku.
Abstract
The appeal is an ordinary remedy in the Code of Criminal Procedure which is
accepted against the provisions of the first instance court. It responds to an important need
within the legal system because it allows the provision of the first instance court to be
examined both matter of fact and legal question.
Doç. Dr. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muh akemesi Hukuku
Anabilim Dalı, hkarakehya@anadolu.edu.tr
 Arş. Gör. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı, asumanince@anadolu.edu.tr
İSTİNAF YARGILAMASINDA SANIĞIN SORGUSUNUN
ZORUNLU OLUP OLMADIĞI VE BU İŞLEMDE SEGBİS
KULLANIMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
THOUGHTS ON WHETHER THE INTERROGATION OF DEFENDANT
İS COMPULSORY IN APPEAL COURT AND USAGE OF SEGBİS IN
THIS PROCESS
DOI: 10.21492/inuhfd.302993
Hakan KARAKEHYA Asuman İNCE TUNÇER
100 Inonu University Law Review InULR Vol:8 No:2 Year:2017
The defendant's declaration, which is one of the most important evidence in
criminal proceedings, is obtained by interrogation during the hearing.In this context, the
interrogation is one of the important processes in judging in terms of proof. Besid es, it is
also important in terms of defense. As a matter of fact, during the interrogation, the
defendant has the opportunity to respond to th e complaints about him and to defend
himself directly in front of the authority who will judge him.
In this study, it will be examined if it is necessary or not to conduct the
interrogation, which is an important reasoning process in terms of defense, in appeal
judgment. In addition, problems that may arise in the context of this process will be
expressed critically by assessing the opinions of the doctrine. Our own opinions will be put
forward by reasoning within the causal relation.
Keywords: Legal remedies, appeal, SEGBİS, interrogation, interrogation through
information technologies, criminal procedure law.
GİRİŞ
Denetimden geçirilmeyen bir yargılama faaliyeti öngören adalet
sistemleri, teminatsız ve yetersizdir. Hukuk devletinde, yanlış kararların
yerine, maddi ve hukuki bakımdan doğru kararların verilmesi için gereken
tedbirlerin alınması zorunludur
1
. Anayasaya göre yasama ve yürütme
organları, yargılama makamlarının kararlarına uymak zorunda
olduklarından (Any. m.138/4), yargılama makamlarının kararlarını
incelemek ve bunlardaki hataları gidermek de ancak yargılama makamları
tarafından yapılabilir
2
. Hukuk sistemlerinde kanun yolları kurumu
düzenlenmek suretiyle, bu denetimin yargılama makamları tarafından
yapılmasına imkân tanınmıştır
3
. Bu bağlamda yargılama makamı
1
YÜCE, Turhan Tufan: Ceza Muhakemesi Hukukunda Hukuk Devleti Esasları, Atatürk
Üniversitesi Basımevi, Erzurum 1968, s.69.
2
TOROSLU, Nevzat/ FEYZİOĞLU, Metin: Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası, Savaş
Yayınevi, Ankara 2015, s.319; YENİSEY, Feridun/ NUHOĞLU, Ayşe: Ceza
Muhakemesi Hukuku, 3. Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara 2015, s. 859.
3
ABD’de hükme karşı kanun yoluna başvurabilme imkânının sanık bakımından anayasal
bir hak olmadığını söyleyen Samaha, bunu ilk kez duyan hukuk öğrencilerin genellikle
buna şaşırdığını ifade etmektedir. Amerikan Yüksek Mahkemesi (Supreme Court), 1974
yılında Ross v. Moffitt davasında devletin sanığa kanun yoluna başvuru imkânı
sağlamaya ilişkin anayasal bir yükümlülüğü bulunmadığını ifade ettikten sonra, buna
bağlı olarak kanun yoluna başvurmak isteyen yoksul sanığa müdafi atama
yükümlülüğünün de bulunmadığına hükmetmiştir. Mahkemeye göre; ilk derece
yargılamasıyla kanunyolu yargılaması arasında ciddi farklılıklar vardır. Devlet tarafından
bakıldığında, ilk derece yargılamasında masumiyet karinesinden faydalanan birisinin,
suçlu bulunmuş birisine dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Buna bağlı olarak devlet,
delilleri mahkemeye getirmesi için savcı istihdam eder ve gerçeğin araştırılması
bakımından yoksul sanığa müdafi de atar. Tüm bu kullanılan imkânlar ve araştırmalar
İstinaf Yargılamasında Sanığın Sorgusunun Zorunlu Olup Olmadığı ve Bu İşlemde Segbis Kullanımı
üzerine Düşünceler
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi İnÜHFD Cilt:8 Sayı:2 Yıl 2017 101
tarafından verilen bir kararın hatalı olduğu veya hukuka aykırı bulunduğu
iddiası ile ortaya çıkan uyuşmazlığın çözülmek üzere, yeniden bir
yargılama makamı önüne götürülmesini sağlayan hukuki yola, kanunyolu
denilmektedir
4
.
İstinaf ise
5
, ilk derece ceza mahkemelerinin verdikleri hükümlerin,
bölge adliye mahkemesi (BAM) tarafından maddi ve hukuki yönden
incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur
6
. 5271 s. Ceza Muhakemesi
Kanununda (CMK’da) olağan kanun yolları arasında istinafa ilişkin
hükümlere de yer verilmiştir. Ancak bu düzenlemelere bakarak, ülkemiz
açısından ilk istinaf denemesinin CMK ile yaşandığı şeklinde bir
düşünceye kapılmamak gerekir. İstinaf kurumuna ilişkin ülkemizdeki ilk
tecrübeyi, 5 Haziran 1879’da yürürlüğe giren Mehakimi Nizamiye
Teşkilatı Kanunu Muvakkat ile Osmanlı döneminde kurulan ikinci derece
(istinaf) mahkemeleri oluşturmaktadır. Bu mahkemeler; kendi
hâkimlerinin olmaması ve görev yapan hâkimlerin hukuk eğitimi almamış
kimselerden olması nedeniyle yanlış kararların çıkması, hem ilk derece
mahkemesi hem de istinaf mahkemesi olarak görev yapmaları ve adaletin
süratle dağıtılmasına engel olmaları nedeniyle, 7 Nisan 1924’de
kaldırılmıştır
7
. Ancak gelişen süreçte yargılamalar sonunda verilen
kararları maddi yönden de layıkıyla denetleyecek bir kuruma olan ihtiyaç,
hukuk literatüründe sıklıkla dile getirilmiştir.
sonucunda sanığın masumiyet karinesi kaldırılarak, suçluluğuna kanaat getirilmiş ise,
artık devlet sanığa kanun yoluna başvuru imkânı sağlamak ve yoksulsa kanunyolu
aşamasında ona bir müdafi atamak zorunda değildir. Yüksek mahkemenin bu kararına
rağmen bugün ABD’deki her bir devlette (eyalette), kanuni o larak kanun yoluna başvuru
hakkı bireylere tanınmıştır. SAMAHA, Joel: Criminal P rocedure, 9. Edition, Cengage
Learning, USA 2015, s.562.
4
KUNTER, Nu rullah / YENİSEY, Feridun: Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Bası, Beta
Yayınevi, İstanbul 2000, s.1026; TOROSLU / FEYZİOĞLU, s.319 vd.; YENİSEY /
NUHOĞLU, s. 859.
5
Medeni muhakemede istinaf yolunun uygulanmasına ilişkin ayrıntılı açıklamalar için
bkz. AKKAYA, Tolga: Medeni Usul Hukukunda İstinaf, Yetkin Yayınları, Ankara 2009.
6
BEULKE, Werner: Strafprozessrecht, 12. Auflage, C.F. Müller, Deutschland 2012,
s.365; TURHAN, Faruk: Ceza Muhakemesi Hukuku, Asil Yayınevi, Ankara 2006, s.406.
7
5271 s. CMK’d a yer verilen ancak bir türlü uygulamaya geçirilmeyen istinaf kanunyolu
hukukumuza ilk kez, 18 08 tarihli Fransız Ceza Muhakemesi Kanunundan alınan 1879
tarihli Usul-ü Muhakemat-ı Cezaiye Kanun-ı Muvakkatla girmiştir. YENİSEY, Feridun:
Ceza Muhakemesinde İstinaf ve Yeniden Kabulü Sorunu, İstanbul, Fakülteler Matbaası
1979, s. 7 vd.; 38.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT