The use of force not amounting to war

AuthorArs. Gör. M. Yusuf EREN
Pages230-259
Arş. Gör. M.Yusuf EREN
230 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:3 Sayı:2 Yıl 2012
THE USE OF FORCE NOT AMOUNTING TO WAR
ABSTRACT
The international community has a very dynamic nature. There is a
continuous trend of violence and war. To prevent this negative situation,
The United Nations, gained a very importa nt principle to international
law, called "the prohibition of the use of force". However, in pr actice, we
can see that the prohibition had not been implemented at all. One of the
most important reasons for this, is ther e is no complete consensus whether
to accor dance with international law in the use of force not amounting to
war such a s retorsion, r etaliation a nd intervention. Because of not
containing any force, retorsion does not constitute a violation of the
prohibition of the use of force. Retaliation methods contains many of the
acts of use of force. In this regard, acts of retaliation which are involving
the use of force, are contrary to interna tional law. Although the
intervention method is contra ry to the principle of non-inter ference in the
internal affairs of a sovereign and independent states, interventions for
humanitaria n reasons must be presumed to conform to international la w.
Keywords: Prohibition of Use of Force, Retorsion, Retaliation,
Intervention, Embargo
I. GİRİŞ
Barış kelimesi genel anlamda düşmanlığın olmaması; şiddetten,
kavgadan, savaştan uzaklaşma; uyum, birlik, bütünlük içinde yaşama
anlamlarına gelmektedir. İnsan fıtratının en saf duygularından olan sevgi,
hoşgörü, uzlaşı gibi melekeler aslında “barış” olgusunun da temelini
oluşturmaktadır. İnsanlar söz konusu melekeleri kaybetmeye başladıkça;
yaşama, yaşatma, uzlaşma gibi insanın içgüdüsel olarak bünyesinde
barındırması gereken temel değerler, yerini ego, hırs, şiddet ve kaosa
bırakır. Bunun sonucunda toplumsal düzende değişiklikler boy
göstermeye başlar. Günümüzde en ufak olayları bile büyüterek sorun
haline getirmek artık insanoğlunun yeni fıtratı konumuna gelmiş
bulunmaktadır. Barış ve hoşgörü gibi iki kıymetli değer, anlamlarını
“şiddet”le yer değiştirmiştir. Şiddet en dar kapsamıyla aile içerisinden
Uluslararası Hukukta Savaşa Varmayan Kuvvet Kullanma Yolları
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:3 Sayı:2 Yıl 2012 231
başlayarak, halka halka genişleyerek devletlerin birbirleriyle savaşmasına
kadar ulaşmıştır.
Toplumun her kesiminde şiddet örneklerine ve bunların nedenlerine
rastlamak mümkündür. Ancak tüm dünyanın geleceğini ilgilendiren şiddet
örnekleri ise devletlerarasında cereyan etmektedir. Uluslararası düzeyde
şiddet, uluslararası hukukun aktörleri tarafından yürütülen ve siyasi
düzene yeni bir denge getirmek amacında olan silahlı çatışmalar olarak
karşımıza çıkmaktadır. Dünya genelinde barış ve huzuru sağlamak için,
öncelikle devletlerarasındaki ilişkilerin düzeltilerek söz konusu
çatışmaların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Uluslararası şiddetin
kısıtlanması ya da yasaklanması olmasa bile düzenlenmesi düşüncesi
oldukça eskilere dayanmaktadır. Bu konuda Roma İmparatorluğundan
başlayarak Birleşmiş Milletler (BM) örgütünün kurulmasına kadar tarih
boyunca şiddeti sınırlamak adına birçok adım atılmıştır. Söz konusu
adımların başarı düzeyi tartışmaya açık olsa da, toplumların nihai amacı
“küresel barışı” sağlamak olmuş ve bunu sağlayabilmek için verilen
mücadeleler gün geçtikçe artmıştır.
Bugün uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında başlıca
sorumluluğu Birleşmiş Milletler örgütü üstlenmiştir. Bu doğrultuda BM
Antlaşması uluslararası arenada devletlerarasında kuvvet kullanılmasını
kural olarak yasaklamıştır1. Uygulanan uluslararası hukukta kuvvet
kullanılmasının yasaklanmasının ilk kabulü 16.10.1925 tarihinde
Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve Belçika arasında imzalanan Ren
Misakı ile ve birçok devlet arasında ise 27.08.1928 tarihinde imzalanan
Briand-Kellogg Paktı ile gerçekleştirilmiştir2. Ancak söz konusu
antlaşmalar uluslararası barışı korumakta yetersiz kaldıklarından ve
evrensel nitelik taşımadıklarından dolayı, kuvvet kullanmanın uluslararası
1 Bkz. BM Antlaşması md. 2/4: “Teşkilatın üyeleri, milletlerarası mün asebetlerinde gerek
bir başka devletin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı, gerekse
Birleşmiş Milletlerin amaçları ile telif edilemeyecek herhangi bir surette, tehdide veya
kuvvet kullanılmasına başvurmaktan kaçınırlar”.
2 PAZARCI, Hüseyin; Uluslararası Hukuk, Ankara 2010, s. 517.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT