The Right of Self-Defense in Charter of The United Nations

AuthorUlas KARADAG
Pages171-186
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:2 Yıl 2016 171
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ANTLAŞMASI’NA GÖRE
MEŞRU MÜDAFAA HAKKI
Ulaş KARADAĞ
Özet
Uluslararası hukukta kuvvet kullanımına dair en önemli tartışma meşru müdafaa
hakkının kullanımı ile ilgilidir. Meşru müdafaa hakkı her ne kadar Birleşmiş Milletler
Antlaşması’nın 51. Maddesinde düzenlenmişse de silahlı saldırının tanımına, önleyici
meşru müdafaa kavramına ve dolayısıyla da kuvvet kullanımı içeren somut olaylar ve
antlaşmayla düzenlenen meşru müdafaa hakkı arasındaki ilişkiye dair farklı yorumlar
getirilebilmektedir. Makale bu bağlamda 51. Maddedeki düzenlemeyi incelemeyi
amaçlamaktadır.
Anahtar K elimeler: kuvvet kullanımı, meşru müdafaa h akkı, silahlı saldırı,
önleyici meşru müdafaa, Reagan doktrini, Bush doktrini.
THE RIGHT OF SELF-DEFENSE IN CHARTER OF
THE UNITED NATIONS
Abstract
The most distinctive debate about use of force in international law is related to the
right of self-defense. Although the right of self-defence has been arrenged by Article 51 of
UN Charter, there are different approaches and interpretations regarding definiton of
armed attack, the concept of preventive self-defense and also the relationship between the
right of self-defense which included in the Charter and concrete cases which include use of
force. In this context the study aims to analyse Article 51.
Keywords: use of force, the right of self-defense, armed attack, preventive self-
defense, Reagan doctrine, Bush doctrine.
GİRİŞ
Uluslararası hukukta münferiden kuvvet kullanımına dair en önemli
tartışma meşru müdafaa hakkının kullanımına dairdir. Bu tartışmanın
içeriğini ise devletlerin BM’nin ilgili organının yetkisi olmaksızın kuvvet
kullanmalarının uluslararası hukuka uygun olup olmadığı sorusu belirler.
BM antlaşmasının kabulünden bu yana on yıllar geçmesine rağmen, sorun
tam olarak netliğe kavuşturulamadığı gibi, tartışmaların ve düzenlemenin
aksi yönündeki fikirlerin sayısının arttığı gözlemlenmektedir
1
. Özellikle
İnönü Üniversitesi Huk. Fak. Kamu Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi
1
Sertaç Başeren, Uluslararası Hukukta Devletlerin Münferiden Kuvvet Kullanmalarının
Sınırları, Ankara: Ankara Üniversitesi Basım Evi, 2003, s. 1.
Ulaş KARADAĞ
172 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:2 Yıl 2016
uluslararası siyasi konjonktür göz önüne alınırsa, meşru müdafaa
tartışmalarının daha uzun yıllar süreceği ve bu konunun uzunca bir süre
daha güncelliğini koruyacağı rahatlıkla söylenebilir. Konuyla ilgili kritik
bir önem taşıyan silahlı saldırı kavramının, gelişen teknolojinin etkisiyle
de farklı yorumlara tabi olması meşru müdafaa olduğu iddia edilen
eylemleri bütünüyle tartışmaya açmaktadır. Güçlü devletlerin, özellikle de
ABD’nin, küresel düzeydeki siyasi amaçlarının dış siyaset eliyle
gerçekleştirilmeye çalışılması
2
kuşkusuz bu eylemlerin hukukiliği
sorununu da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda uluslararası
hukukta, o veya bu devletin hegemonya mücadelesine eklemlenebilen bir
anlayışın karşısında adil ve gerçekten hukuki bir dönüşümün
sağlanabilmesi açısından meşru müdafaa hakkının üzerinde çalışılması
gereken bir konu olduğu rahatlıkla söylenebilir.
BM antlaşmasında yer alan açık düzenleme yapılmadan önce meşru
müdafaa, özellikle de Briand - Kellog Paktı (1928) imzalanana kadar ki
dönemde, savaş egemenlik hakları arasında yer aldığından, “varlığını
koruma”, “zorunluluk hali” gibi kavramlarla bir arada
değerlendiriliyordu
3
. Nitekim İlhan Akipek’in de belirttiği gibi “meşru
müdafaa problemi, harbin meşruiyeti problemine sıkı sıkıya bağlıdır”
4
.
Devletlerin, kuvvet kullanımına keyfi olarak başvurmak (ya da en azından
öyle görünmek) istememeleri sonucunda; varlığını koruma (self
protection, self prezervation), meşru müdafaa, zorunluluk hali, hayati
çıkarların korunması, hakların ihlali gibi iddialara dayanarak savaşa
başvurmaları ve bu hususlarda açık düzenlemelerin olmayışı, ilgili örf ve
adet hukuk kurallarını karmaşık bir hale getirmiştir
5
. Briand - Kellog Paktı
bu noktada, BM antlaşması yapılmadan önce kuvvet kullanımına dair net
bir sınırlama getirmektedir. Paktın 1. Maddesinde şöyle denmektedir:
“Yüksek Âkit taraflar milletlerarası uyuşmazlıkların çözümü için
savaşa başvurmayı red ve takbih ettiklerini ve birbirleriyle
2
Farklı bağlamlar üzerinden bu konu üzerine yoğunlaşan bir yayın için ayrıca bkz. Cihan
Aksan & Jon Bailes (Haz) Güçlünün Silahı: Amerikan Devlet Terörü Üzerine Söyleşiler,
İstanbul: Metis Yayınları, 2014.
3
Başeren, s. 22.
4
İlhan Akipek, Devletlerarası Hukuk Bakımından Meşru Müdafaanın Mahiyeti Ve Benzeri
Müesseselerden Farkı, Ankara: Son Havadis Matbaası, 1955, s. 18.
5
Başeren, s. 21.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT