The Evaluation of Article of Turkish Commercial Code related to the Representative Authority of Agents of Foreign Merchants in A Case From The Aspect of Private International Law

AuthorCemil GÜNER
Pages521-538
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi İnÜHFD 10(2): 521-538 (2019)
Türk Ticaret Kanununun Yabancı Tacirlerin Acentelerinin Dava da Temsil Yetkisine İlişkin Hükmünün
Milletlerarası Özel Hukuk Açısından Değerlendirilmesi
521
TÜRK TİCARET KANUNUNUN YABANCI TACİRLERİN
ACENTELERİNİN DAVADA TEMSİL YETKİSİ”NE İLİŞKİN HÜKMÜNÜN
MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
THE EVALUATION OF ARTICLE OF TURKISH COMMERCIAL CODE RELATED TO THE
REPRESENTATIVE AUTHORITY OF AGENTS OF FOREIGN MERCHANTS IN A CASE FROM
THE ASPECT OF PRIVATE INTERNATIONAL LAW
Cemil GÜNER*
https://doi.org/10.21492/inuhfd.624337
Makale Bilgi
Gönderilme: 25/09/2019
Kabul: 28/10/2019
Özet
Türk Ticaret Kanunu md 105/2, kanundan doğan temsil yetkisinin bir yansıması olarak
acentelere müvekkillerini davada temsil yetkisi vermiştir. Buna göre, acente, müvekkil
adına yapmış olduğu veya aracılık ettiği sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarla
i
lgili olarak akit karşı tarafa dava açabilir. Aynı şekilde, söz konusu sözleşmelere taraf
olan kişiler de sözleşmenin karşı tarafı olan müvekkile izafeten acentesine dava açabilir.
Türk hukukunda Avukatlık Kanunu md 35 uyarınca davada müvekkili temsil işi
avukatlara tanınmakla birlikte, acentelere verilen müvekkillerini davada temsil yetkisi ile
bu kurala bir istisna getirilmiş olmaktadır. Ayrıca kanun koyucu, acentenin yabancı
tacirler ad ve hesabına üçüncü kişilerle akdettiği ya da aracılık ettiği sözleşm
elerden
doğan uyuşmazlıklarda acentenin müvekkilini temsil etmesine ilişkin bu hükme aykırı
şartların geçersiz olduğunu hükme bağlamıştır. Söz konusu düzenlemenin yabancı unsur
ihtiva etmesinden ötürü milletlerarası özel hukukta yansımaları olacaktır. Bu
d
üzenlemenin hukukî niteliğinin maddî milletlerarası özel hukuk kuralı, doğrudan
uygulanan kural ve milletlerarası yetki kuralı bağlamında değerlendirilmesi,
çalışmamızın özünü teşkil etmektedir.
Anahtar Kelimeler
Acente,
Davada Temsil
Yetkisi,
Maddî Milletlerarası
Özel Hukuk Kuralı,
Doğrudan
Uygulanan Kural,
Milletlerarası Yetki
Kuralı.
Article Info
Received: 25/09/2019
Accepted: 28/10/2019
Abstract
Article 105/2 of Turkish Commercial Code authorizes agents to represent their clients in
a case as a reflection of the authority of representation arising from the law. Accordingly,
agents can file a lawsuit against the contractual counterparty in respect of disputes arising
from contracts concluded or mediated on behalf of the client. Likewis
e, persons who are
parties to such contracts can file a lawsuit against the agent of client who is the opposite
party of the contract. Thus, in Turkish law, in accordance with article 35 of Attorneyship
Code, although representation of a client i s granted
to lawyers in a case, an exception is
made to this rule with the authority of representation given to agents in a case. Besides, if
an agent represents a foreign merchant, the legislator deems existence of provisions
contrary to this rule i n the contracts
private international law as it contains foreign element. The essence of this study i s the
evaluation of the legal quality of this regulation in the context of substantive private
international law rule, mandatory rule and international jurisdiction rule.
Keywords
Agent,
Representation Authority
in a Case,
Substantive Private
International Law Rule,
Mandatory Rule,
International
Jurisdiction Rule.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriT icari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır
* Dr. Öğr. Üyesi, Selçuk Üniversitesi, Hukuk Fakü ltesi, Milletlerarası Özel Hukuk ABD.
cguner@selcuk.edu.tr https://orcid.org/0000-0002 -1956-0118.
Inonu University Law Review InULR 10(2): 521-538 (2019)
Cemil GÜNER
522
I. GİRİŞ
Türkiyenin ticarî anlamda bir acenteler ülkesi hâline geldiği bilinen bir gerçektir. Zira
ticarî ilişkilerin geliştirilmesi, müşterilerin arttırılması, mal veya hizmetin daha kolay şekilde
tüketime sunulmasında acentelerin rolü önemlidir1. Ülkeler arası mesafe, yabancı pazarlarda
yapılan işlerle ilgili ortaya çıkabilecek zorluklar, kullanılan lisanın yetersizliği, örf ve âdetlerin,
piyasa şartlarının, pazarlama koşullarının ve hukuk düzenlerinin farklılığı gibi nedenlerle
acentelik faaliyetlerine ihtiyaç duyulmaktadır2. Dolayısıyla, ticarî sözleşmelerin acenteler
tarafından akdedilmesi ya da onların aracılığından yararlanılması Türkiyede hızla
yaygınlaşmaktadır.
Acentelerin bağımsız tacir yardımcısı olarak çeşitli yetkileri vardır. Acentenin sahip
olduğu yetkilerden biri de davada müvekkilini temsildir. Buna göre acente, müvekkili ad ve
hesabına yaptığı veya aracılık ettiği sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı müvekkili
namına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da müvekkiline izafeten dava açılabilir. Ancak
yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki bu hükme aykırı şartlar geçersiz kabul
edilmiştir.
Çalışmamızda yabancı tacirler adına faaliyette bulunan acentelerin müvekkillerini davada
temsiline imkân veren emredici düzenlemenin hukukî niteliğine ilişkin tartışmalar üzerinde
durulacaktır. Bu noktada vurgulanmalıdır ki, acentenin müvekkilini davada temsil etmesinin
gerek usul hukuku gerek maddî hukukta hukukî sonuçları vardır. Bu sebeple, milletlerarası özel
hukuk bağlamında yapacağımız açıklamalara temel oluşturması bakımından konunun ticaret
hukuku ve medenî usul hukuku yönlerine de gerektiği ölçüde temas edilecektir. 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu (TTK) md 105/2nin ikinci cümlesinde öngörülen yabancı tacirler adına
acentelik yapan acentelerin davada temsil yetkisine ilişkin düzenleme, bu çalışmada
milletlerarası özel hukuk açısından değerlendirilecektir.
II. ACENTENİN MÜVEKKİLİNİ DAVADA TEMSİL YETKİSİ
A. Kanunî Düzenleme
Acentenin müvekkilini davada temsili, TTK md 105/2de düzenlenmiştir3. Buna göre,
acente, aracılıkta bulunduğu ya da yaptığı sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı
müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı
tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan bu hükme aykırı şartlar ise
geçersizdir. Dolayısıyla, Türk vatandaşı tacirlerin, acenteleri ile akdettikleri sözleşmede
acentenin müvekkilini davada temsil edemeyeceği kararlaştırılabilmekle birlikte, yabancı
tacirlerin acenteleri bakımından aynı durum söz konusu olamaz4.
1 FOX, William F.: International Commercial Agreement, A Primer on Drafting, Negotiating and Resolving Disputes,
2nd Ed, Kluwer Law International, Boston 1992, p.72; KAYIHAN, Şaban: Türk Hukukunda Acentelik Sözleşmesi,
4.B, Seçkin Yayınları, Ankara 2011, s.25.
2 BADR, G. M.: Agency: Unification of Material Law and of Conflict Rules, Recueil Des Cours, Vol. 184, Hague
1984, p.19; VERHAGEN, H. L. E.: Agency in Private International Law, The Hague Convention on the Law
Applicable t o Agency, Kluwer Law International, Dordrecht/Den Haag 1995, p.1; TEKİNALP, Gülören: Acenta
Sözleşmesine Uygulanan Kanunlar İhtilâfı Kuralı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara
1972, s.12; KOSTROMOV, A. V.: International Unification of the Law of Agency, Institute of Comparative Law
McGill University, Montreal 1999, p.1; CHUAH, J. C. T.: Law of International Trade, Sweet and Maxwell, London
1998, p.32.
3 Mülga 6762 sayılı TTK md 119/2de de acentenin müvekkilini davada temsiline ilişkin hükme yer verilmişti.
Konuya ilişkin açıklamalar için ayrıca bkz. KALPSÜZ, Turgut: Müvekkillerine İzafeten Acentalara Karşı Dava
ılması ve Takip Yapılması”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, XII(1), Haziran 1983, s.1-11; ALTAY, Sıtkı
Anlam: Acentenin Müvekkilini Davada Temsil Etmesi, Prof. Dr. Fırat Öztana Armağan, Ankara 2010, s.223-273.
4 Türk vatandaşı tacirler ile acenteler arasında akdedilen sözleşmelere konulacak acenteye karşı müvekkiline izafeten
dava açılamayacağına i lişkin bir hükmün, üçüncü kişiler bakımından, onlara karşı ileri sürülebilmesini sağlayacak
şekilde mutlaka ıklığa kavuşturulması gerektiği, bununla birlikte TTKda bu hususta bir düzenlemenin
bulunmayışının eksikliğine, bu sebeple söz konusu düzenlemeye Türk vatandaşı tacirler adına acentelik yapanlar
hakkındaki sözleşmelerde yer alan acentenin müvekkilini davada temsil yetkisine sahip olduğuna ilişkin hükme aykırı
şartların, müvekkil tacirce ticaret siciline tescil edilmedikçe, iyiniyetli üçüncü kişiler bakımından hüküm ifade
etmeyeceğine ilişkin bir ek düzenlemeye ihtiyaç olduğuna ilişkin bir tespit için ayrıca bkz. NARBAY,
Şafak/UYUMAZ, Murat: Acentenin Müvekkili Mahkemede Temsil Yetkisi, Legal Hukuk Dergisi, 11(121), 2013,
s.107-108.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT