The Education of International Relations in Turkey and Orientalism: A Critical Pedagogical Approach to the Discipline/ Turkiye'de Uluslararasi Iliskiler Egitimi ve Oryantalizm: Disipline Elestirel Pedagojik Bir Bakis.

AuthorOngur, Hakan Ovunc
PositionReport

Giris

Robert Cox'in 1981 yilinda yayimladigi "Social Forces, States, and World Orders: Beyond International Relations Theory" baslikli makalesi, yalnizca Uluslararasi Iliskiler (UI) disiplininde kendisini takip edecek elestirel gelenegi baslatmakla kalmamis, ayni zamanda disiplinin oteden beri benimsedigi devletmerkezli analizin birimsel sinirlarini genisletmeyi de onermistir. (1) Robert Keohane'in 'ozdusunumsel' (self-reflexive) olarak tanimladigi bu bakis acisi, bir sosyal disiplin olarak UI'yi kendi hegemonik araclari konusunda uyarmayi amaclamistir. (2) Ancak UI disiplininin kurulusundan bugune cok sinirli bir havuzdan secerek ele aldigi analiz birimleri ve analiz duzeyleri goz onunde bulunduruldugunda, UI egitiminin uluslararasi iliskiler pratigini nasil etkileyebilecegi sorunu, ne yazik ki hala Cox'in onerdigi teorik genislemeden nasibini almis gozukmemektedir.

Bu makalenin amaci, soz konusu teorik genislemenin belirli bir yansimasini Turkiye'de verilen UI lisans egitimi duzeyinde gostermeye calismaktir. Calismamizda universite egitiminin, Cox'in ayni makalesinde belirttigi uzere, herhangi bir tarihsel yapi olusurken bu yapinin uzerine kuruldugu temel kategorilerden ikisini--kurumlari (institutions) ve fikirleri (ideas)--bir araya getirdigi ve bu kategorilerin olusumuna dogrudan katkida buldugu varsayilmaktadir. Bu anlamda UI egitimi bir yandan uluslararasi siyasetin, ekonominin, kulturun veya iliski bicimlerinin kolektif imgelerini (collective images) meydana getirirken, diger yandan bu imgelerin kurumsal/egitimsel boyutta mesruiyet kazanarak tarihsel yapi icinde koklesmesini ve gelecek nesillerin dunyayi algilayis bicimlerini insa etmeyi saglayabilmektedir. Bu makalede soz konusu mesruiyetin sinirlari sorgulanmakta; Turkiye universitelerinde verilen UI egitimi Elestirel Pedagoji (EP) perspektifi icine yerlestirilerek, UI egitiminde kullanilagelen 'oryantalist kolektif imgelerin' yapisokumune girisilmektedir.

Turkiye'de UI egitimine dair calismalar sinirli sayida da olsa mevcuttur. Bu makaleyi onlardan ayiran temel noktalar, makalenin belirli bir niteliksel arastirma yontemine dayanmasi, 2017 yili itibariyle guncellenmis bir veri setinden yararlanmasi, EP alt-disiplinini UI calismalari ile tanistirmayi amac edinmesi ve bunu yaparken UI egitiminin/dilinin oryantalist dokusunu vurgulamasidir. (3) Bu noktada calisma, Batili benzerlerinden onemli bir noktada ayrilmakta, hatta onlara bir katki niteligi tasimaktadir. EP literaturu cogunlukla Batili kaynaklara dayandigi icin, elestirelligin ozdusunumsel dogasi baglaminda karsisina cikmasi gereken 'oryantalizm' vurgusunu cogunlukla atlar ve 'akademik kapitalizm', 'egitimin neoliberal aracsallasmasi' veya 'homo academicus' (4) gibi alt basliklarinin yaninda, standardize edilmis mufredatlarin Bati-merkezli, oryantalist dokusunu tartismaya acmayi 'unutur'. (5) Makalede bu gizli oryantalizmin vurgulanmasi ile birlikte, oryantalizm alt- basliginin EP literaturune dahil edilme yolunun acilacagi umulmaktadir.

Elestirel Pedagoji

En rafine anlatimiyla pedagoji, egitim alaninda ogrenci-ogretmen iliskilerini, okullarin sosyal konumlariyla sekillenen egitim islevlerini ve kultur alani icerisindeki modelleri inceleyen bir bilim dalidir. (6) EP ise egitim ve ogretim surecinde ogrencilerin elestirel kapasite kazanmalarini, (muhalif) bir entelektuel potansiyel gelistirmelerini ve okul kurumunun kamu mali yerine bir ozel mulkiyet alani olarak gorulmesini engellemeyi amaclayan bir praksistir; bu baglamda, neoliberalizmin baskinliginda egitim-ogretimin tuketimcilige (consumerism) mahkum edilmesinin onunu kesmeyi amaclar. (7) EP'de egitim ve ogretim sureclerinin yani sira--buyuk olcude Antonio Gramsci'den odunc alinan 'riza kazanma' (consentation) kavrami merkeze alinarak (8)--ekonomik, sosyal, kulturel, bilimsel ve siyasal iliskiler de cok yonlu bir yaklasim icinde kullanilir ve disiplinler- arasindaki keskin sinirlarin reddedildigi bir karsi-tutum sergilenir. (9)

Henry Giroux ve Paulo Freire, EP'nin kuruculari olarak anilmaktadir. Giroux'nun calismalari Amerikan tipi egitim sistemi, neoliberalizmin sosyal hayata etkisi ve siyaset ile ekonomi arasindaki iliskinin egitim-ogretim sureclerine yansimasi konularinda verimli analizler icerir. Freire ise daha aktivist bir misyon ile okuryazarlik bicimleri, ezilen gruplara yonelik egitim- ogretim calismalari ve yerel halklarin dillerini korumalarina yardim etme gibi konulara odaklanir.

Giroux, Egitimde Kuram ve Direnis adli eserinde Weberyen aracsal aklin (instrumental rationality), pozitivizmin ve ampirik calismalarin kulturel alandaki seylestirici (reifying) etkilerini ve bu etkilerin sosyo-politik pratige nasil sirayet ettigini inceler. Aydinlanmanin nihai bir ifadesi ve zaferi olarak kabul edilen bu problematik, doganin bir parcasi olan insan ile doganin karsisinda konumlanmis insan arasindaki catismayi ikincisi lehine bozar. (10) Gyorgy Lukacs'in ve Frankfurt Okulu'nun temel argumanlarini takiple EP, bu catismayi yeniden yorumlarken, birbiri ile kenetlenmis olan bilgi-veiktidarin her kosul altinda tartisilabilir, hesap sorulabilir ve elestirilebilir olma ozelligini kaybetmesini sorunsallastirir. EP, ogrencilerin ve ogretmenlerin toplumsal donusum konularinda tartisabilecekleri bir ortamin ve egitsel pratiklerin saglanmasinin arzu edilebilir olmaktan uzaklasmis ve en iyi ihtimalle 'uzman isi' (profession) haline donusturulmus oldugunu vurgular. Burada ogrencilere elestirel dusunme yollarinin ogretilmesiyle birlikte, onlarin kendilerini icinde bulduklari seylesmeden siyrilarak eylem sahibi ozneler haline gelmeleri, toplumda koklesmis, sorgulanmadan-kabul-edilen verileri ve pratikleri sorguya acmalari ve dunyaya yon verebilme potansiyellerini gercege donusturebilmeleri hedeflenir. (11)

Gizli Mufredat

Okullarin merkezi islevleriyle paralel olarak, EP'nin arastirma konularindan biri de okullardaki standart uygulamalarda ve sosyal iliskilerin yapilandirilmasinda gomulu oldugu (embedded) kabul edilen ve bu sekilde ogrencilere aktarimi saglanan, acik ve resmi olarak belirlenmemis normlar, degerler ve inanclar butunu olarak gizli mufredat (hidden curriculum) kavramidir. Michael Apple gizli mufredati, okulu kazdikca onun altindan baska bir okulun cikma durumuna benzetir. (12) Gizli mufredatin toplumun ve ogrenme sureclerini sekillendirilmesiyle birlikte anlam, iktidar iliskilerine uygun bir dogrultuda belirlenmektedir: Bu haliyle, ortalama olani yuceltir, kurumlari ve ogretimi burokratik hale getirir ve nihayetinde ogrencilerin gelecek hedeflerini ve amaclarini duzenli bir hale sokar.

Dil ve Okuryazarlik

Dil ve dilin alt kumesi olan okuryazarlik, EP acisindan hayati bir konumdadir. Dil, egitimin tabi oldugu bireysel ve toplumsal formlarla baglantili olarak, pedagojinin malzemesi olan kulturel bir belirleyicidir. O hem bir direnme hem de koklu bir ogrenme deneyimidir: Ozel ve kamusal alanlar arasindaki iletisim, dil sayesinde mumkun olur. Dilin bir diger onemi ise sivil cesaret, kamusal bilinc ve iktidar alanlarinin sorgulanmasinda verimli bir unsur olmasidir. (13) Bu acidan, Giroux'nun ifadesiyle dil, hem bir egemenlik hem de olanaklilik alanidir. (14)

Dilin pedagojik onemine iliskin baska bir isaret, onun toplumsal siniflar icinde yapilanmasi, kimliklerin ve iktidarlarin kendi sinirlari icerisinde dile bagli olarak yansimalaridir. Burada ozellikle, Gramscici 'pedagojik praksis' kavrami one cikar: Ona gore hegemonya, pedagojik iliskilerin birligiyle olusur. Hegemonik iliskilerde pedagojik praksisin saglanmasi sayesinde toplumsal ortak akil (common sense) filizlenmeye baslar. (15) Ogretmenlerin ozgurlesim (emancipation)-- elestiri kapasitelerini kullanabilme, tahakkumu dile getirebilme ve daha rahat hareket edebilme-- konusunda yetkinlesmek adina dilin belirledigi bu olcutleri iyi kavramalari da gerekmektedir. (16)

Kultur ve dilin baglantisini ortaya koymasi ve metinlerin okunmasi konusunda elestirel okuryazarliga katki saglayabilecegi icin, yazarla okuru arasindaki durumu mercek altina alan Roland Barthes'in ifadelerine de basvurulmalidir. Dil, kulturun gercek 'kumasi' (text--ki ayni anda Fransizcada 'metin' kelimesini de karsilar) olduguna gore metinsellik, okuryazarlik calismalarinin kalbindedir. Barthes'a gore okuyucu, yapiti okurken metne yeni bir konum verebilir. Metin bir nesne olmaktan ziyade canli bir varliktir, onun ogeleriyle duzenli ve orantili iliskiler surdugu muddetce bu canlilik saglanabilir. (17) Bu nedenle, pedagojik iliskiler acisindan elestirel bir okuryazarlikta nesnellikler ve kaliplar sorgulanmali, ogrenci-ogretmen, okur-yazar, birey-toplum arasindaki (iktidar) iliskiler(i) desifre edilerek ozel alan ile kamusal alan arasinda yeni oznellikler olusturulmalidir.

Neoliberalizm

EP baglaminda neoliberalizm, 1980 sonrasi hizini arttiran kuresellesme surecinde tum toplumsal girdilerin finansallastirilmasini-parasal (monetary) terimlerle ifade edilebilir hale gelmesiniisaret eder. (18) Dunya capinda pazarin ulus-devletlerin karar-alicilarinin denetiminden cikmasi, kuresel ekonomilerde yasal ve denetleyici olarak yeni ustyapi araclarinin olusmasina yol acmistir. Bu baglamda kuresel finans-kapitalin belirleyiciligi, bir ustyapi araci olarak egitimin niteligini de neoliberal mesruiyeti saglayacak bicimde donusturmustur. (19) Giroux bu neoliberal donusumun egitim kurumlarindaki etkisini, ogrencilerin elestirel dusunmesine yonelik taleplerinin altinin oyularak, piyasa-merkezli bir dunya gorusunun normallestirilmesi oldugunu savunur. (20)

Yuksekogrenimin bu cercevedeki yeni misyonu, ogrencileri halihazirdaki finansal 'hakikate' adapte etmektir. 'Akademik kapitalizmin' (21) yukselisi, universitelerin finansal ve yonetimsel olarak ozellestirilmeleriyle kesismistir. Pazari geri-yansitan universitelerin kamusal dogalari ve ozgur dusunce mekanlari olma iddialari da bu minvalde zayiflamistir. Giroux'nun aktardigina gore neoliberalizm, egitimin ozgurlestirici potansiyelini yok sayarak, deregulasyon politikalariyla ogrenme...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT