Some findings and considerations on the probative value of witness statement in criminal procedure

AuthorDevrim Güngör
Pages308-317
Devrim GÜNGÖR
308 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:6 Sayı 2 Yıl 2015
determinants that prevent the reality to be grasped by the human mind are
known and the law enforcements that are related to attain witness
statements are applied accurately, the most reliable witness statement can
be achieved.
Keywords: Witness Statement, probative value, evidence.
GİRİŞ
Ceza muhakemesinin medeni muhakemeden ayrılan en önemli
özelliği delil serbestisinin olmasıdır
1
. Delil serbestisi denince akla ilk
olarak ceza muhakemesinde tanık beyanının delil değerine sahip olması
gelir. Oysa medeni muhakemede tanık dinlenmesi bir kaç istisna dışında
mümkün değildir. Şüphesiz delil serbestisinin olması ceza
muhakemesinde bir ispat kolaylığı sağlamaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu tanık beyanının ne şekilde
elde edileceğini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Tanık beyanına ilişkin
genel anlayış, tanığın istemeden gerçeğe aykırı bir beyanda
bulunamayacağı şeklindedir. Bir başka deyişle bir kimsenin tanık olduğu
bir olayı unutmuş olması, tam ve doğru olarak hatırlayamaması mümkün
iken gerçekte olduğundan farklı şekilde hatırlamasının mümkün olmadığı
düşünülmektedir
2
. Bunun sonucu olarak ortaçağ ceza muhakemesini
1
CENTEL-ZAFER, Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul 2012, s. 7.
2
Nitekim Yargıtay da yalan söylediği ortaya çıkmayan tanığın beyanına itibar
edilmemesini bozma nedeni saymaktadır: “Sanığa yüklenen suçların, hukuka uygun
olarak elde edilmiş her türlü delille ispatının mümkün olduğu ceza yargılamasında, bir
delilin reddedilmesi için akla, mantığa, bilimsel verilere, fizik kurallarına, herkesçe
bilinen somut duruma, hayatın olağan akışı içinde gündelik yaşamdan edinilen karine
niteliğindeki bilgilere aykırı olması ya da tanığın yalan söylediğinin ortaya çıkması gibi
reddi için haklı, makul ve kabul edilebilir hukuki gerekçelerin gösterilmesinin zorunlu
olması, tanıklar R. D. ve S. D.`in sanık İ. K.`ın katılan A. D.`e hakaret ve tehdit ettiği
yönündeki anlatımları karşısında,
Tanık beyanı şeklindeki delillerin kabul edilmemesinin hukuki gerekçeleri
gösterilmeden, sanığın üzerine atılı tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyetine yeter
derecede açık, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından, biçimindeki kanuni ve
yeterli olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi...” Y4.CD 05.01.2015 E.2013/2720 -
K.2015/61.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT