Personal Responsibilities of Bank Directors in Scope of Turkish Banking Law ..........:

AuthorSefer OGUZ
Pages255-286
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi –İnÜHFD- Cilt:8 Sayı:1 Yıl 2017 255
BANKACILIK KANUNU KAPSAMINDA BANKA
YÖNETİCİLERİNİN ŞAHSİ SORUMLULUKLARI
PERSONAL RESPONSIBILITIES OF BANK DIRECTORS IN SCOPE OF
TURKISH BANKING LAW
Dr. Sefer OĞUZ
ÖZET
Türk Hukukuna göre bankaların anonim şirket şeklinde kurulması mecburidir
(BankK m. 7, f. I-a.). Yönetici ibaresiyle ifade edilen; bankanın yönetim kurulu üyeleri,
denetim komitesi, kredi komitesinin başkan ve üyeleri, genel müdür, genel müdür
yardımcıları ve genel müdür yardımcıları ile birlikte imzaya yetkili banka çalışanlarıdır.
Banka yöneticilerinin bankacılık faaliyetinden doğan sorumluluklarının kanunla
düzenlenmesi azami önem taşımaktadır. Banka yöneticilerinin bankacılık faaliyetinden
doğan sorumlulukları iki kaynakta düzenlenmiştir. Bu kaynaklardan ilki, Bankacılık
Kanununun (BankK) münhasıran 110. maddesidir. Bu maddeye göre; Yöneticilerin kanuna
aykırı karar ve işlemleri sebebi ile bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (Fon)
devredilmesi veya banka faaliyet izninin kaldırılması durumlarında, yöneticiye, verdiği
zararla sınırlı olmak üzere şahsi sorumluluk yüklenip, ayrıca yöneticinin iflasına karar
verilebilir. Yöneticilerin sorumluluklarını düzenleyen ikinci kaynak ise; Türk Ticaret
Kanununun (TTK) 553 ve devamı hükümleridir. Bu hükümlerden TTK m. 557’de yeni bir
prensip olarak Kanuna getirilen farklılaştırılmış teselsül sorumluluğu düzenlenmektedir.
Bu prensip ile yöneticiye, şahsi indirime ilişkin it iraz sebeplerini, ortaklık, ortaklık
paydaşları ve alacaklılara karşı i leri sürme hakkı tan ınmıştır. Bu iki hükmü uygularken
dikkatli analiz yapılmalı ve banka yöneticilerin sorumluluk sınırları dikkatli çizilmelidir.
Bu makalede BankK m. 110’da düzenlenen, zararla sınırlı şahsi sorumluluk ve buna bağlı
iflas ile TTK m. 557’de düzenlenen farklılaştırılmış teselsül arasındaki ilişki ortaya
konmaya çalışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Banka yöneticilerinin sorumluluğu, kanuna aykırı karar ve
işlem, farklılaştırılmış teselsül, şahsi iflas, verilen zararla sınırlı sorumluluk.
ABSTRACT
According to Turkish Law, a bank must be established as a joint stock company
art. 7, a of Banking Act (BA). The term “director” refers to members of banks’ board of
directors, audit committee, credit committee chairmen and members, general manager,
deputy general managers and officials that have a signing authority on behalf of the ban k.
It is crucial to regulate bank directors’ legal liabilities, which arise from banking operation.
he liability of bank managers arise from banking operation have been regulated in two
legal source. First of those sources is e xclusively art. 110 of BA. According to said article;
in case of banks directors’ illegal decisions and operations causing the bank to be
transferred to Savings Deposit Insurance Fund (F und) or the cancellation of the operating
license of the bank the directors could be held liable, limited to the damaged caused to the
bank and could be declared bankrupt. Second of those sources is Turkish Commercial Law
(TCC) art. 553 and so on. With TCC art. 557) differentiated solidarity is brought to the
Law as a new principle which finds application area in joint stock companies’. This
Şekerbank T.A.Ş Hukuk Baş Müşaviri
Dr. Sefer OĞUZ
256 Inonu University Law Review InULR Vol:8 No:1 Year:2017
principle, gives directors the right to use personal reduction causes against the compan y,
shareholders and creditors. The application of these two norms should carefully be
analyzed and the borders of bank directors’ legal liabilities should fairly be drawn. In this
study, the relationship between differentiated solidarity bankrupt regulated by TCC art.
557 and differentiated solidarity and personal bankrupt cause of responsibility limited by
the damage caused regulated by BA art. 110 shall be tried to put forward.
Keywords: liability of bank director, illegal decisions and operations,
differentiated solidarity, personal bankruptcy, responsibility limited by the
damage caused.
GİRİŞ
Bankalar aynı zamanda güven kurumlarıdır. Bu güven, iki
yönlüdür; bunlardan ilki, gerçek kişi mevduat sahiplerine verilen
mevduabelirli bir tutara kadar geri ödeme garantisidir. Diğeri ise,
bankanın yöneticilerinin kötü niyetli işlemlerine bankanın para, para
yerine geçen evrak ve senetlerine veya mallarına, devlet malına sağlanan
koruma ile güçte bir hukuki koruma sağlaması suretiyle mevduat
sahiplerine ve diğer ilgililere karşı yaratılan güvendir.
Türkiye’de bir dönem kötü yönetim
1
ile birlikte piyasa koşullarının
kötüleşmesi nedeniyle bazı bankaların borçları banka mevcudundan fazla
olması sebebiyle ödeyemez hale gelmişti. Bu nedenle, BDDK’ya yetki
verilerek ilgili bankanın faaliyet izninin kaldırılması ve oluşturulan Fon’a
devri söz konusu olmuştur. İncelene düzenlemeye göre bankanın Fon’a
devrinin sonucu olarak YK üyeleri ile yöneticilerinin şahsi sorumluluğu
gündeme gelebilir. Bu sorumluluk kapsamında yönetim kurulu (YK),
denetim kurulu (DK) üyeleri ve yöneticilerin doğrudan şahsi iflaslarının
istenebilmesi de mümkündür
2
. Tepkisel nitelik taşıyan bu düzenlemeye ilk
önce 4389 sayılı Bankalar Kanununda ( m. 17) daha sonra 5411 sayılı
Bankacılık Kanununda (BankK) 110.maddesinde yer verildiğini
görmekteyiz.
Finansal sistemin sağlamlaştırılması ve iktisadi yapının
güçlendirilmesi amacıyla finans piyasasının kanuni düzenlemeye
kavuşturulması ihtiyacı doğmuştur. Bunu karşılamak için çeşitli kanuni
1
Yönetim, banka hedeflerinin belirlenmesi, bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekli
icraatın yapılması ve bunun gözetimi, denetimi ve sonuçlarının değerlendirilmesi
faaliyetidir (GÖKTÜRK, Kürşat, Banka Yönetici ve Ortaklarının Hukuki Sorumlulu ğu
Özellikle Şahsi İflas Kapsamında Sorumluluk, Adalet, Ankara 2013, s. 9).
2
Yöneticilerin iflası, doğuran zararı ödemeleri halinde iflasın reddinin sağlanabildiği bir
iflas türüdür (TEKİNALP, Ünal, Fon’daki Bankanın Hukuku, Lebib Yayıncılık, İstanbul
2003, s. 74).
Bankacılık Kanunu Kapsamında Banka Yöneticilerinin Şahsi Sorumlulukları
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi İnÜHFD Cilt:8 Sayı:1 Yıl 2017 257
düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerin içinde sonuncusu olan ve 1.
Kasım 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı BankK’nın en
kapsamlısı olduğu söylenebilir. Bu Kanunu ile yöneticilerin ve hakim
ortakların BankK aykırı karar ve işlemler nedeniyle oluşan zarardan şahsi
sorumluluklarının düzenlendiği 110. madde
3
ile ceza sorumluluklarının
düzenlendiği 160. madde
4
hükümleridir. Tepki niteliği taşıyan bu
düzenleme ile 6762 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu yönetim
kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümlerden önemli oranda
sapılması, bu çalışmada tartışılacak temel hususu teşkil etmektedir.
1. BANKA TANIMI
Finansal piyasaları düzenlemeye yönelik bir kısım kanun yürürlüğe
girmesine rağmen “banka tanımı” hiç birisinde net olarak yapılmamıştır.
Bu kapsamda TTK’da çeki düzenleyen hükümlerde banka Bankacılık
Kanununa tabi olan kuruluşlardır” şeklinde tanımlanmıştır (TTK m. 815).
Ancak, “Bankanın tanımı” başlığını taşıyan bu hükümde banka
kuruluşunu tam olarak ortaya koymaktan uzaktır. Benzer şekilde, BankK
3. maddesinde yapılan mevduat, katılım ve yatırım bankaları tanımlarında
da bunların nitelikleri değil gerçekleştirdikleri yaptığı faaliyetlerin dikkate
alındığı görülmektedir.
Bir banka tanımı yapmak gerekirse, öncelikle bankaların anonim
şirket şeklinde kurulması zorunlu (BankK m. 7, f. I-a.) güven kurumları
olduğu esasından yola çıkmak gerekir. Bu kabul bankaların devletin
gözetim ve denetimi altında bulunması ve mevduata kısmen de olsa
garanti vermesiyle ilişkilendirilebilir. Buna ilave olarak, bankaları
faaliyetlerine de bakmak lazım gelir. Bankacılık faaliyeti hükümetten
imtiyaz alınmak suretiyle gösterilen ticari meşgaledir (BankK m. 6, f. I ve
10, f.I). BankK’nın 4. maddesinde bankacılık faaliyetlerinin neler
olabileceği örnek kabilinden sayılmak suretiyle gösterilmiştir. Buna göre
mevduat toplamak, kredi vermek, ödemelere aracılık etmek, saklama
hizmeti vermek sigorta acenteliği yapmak ve değerli maden ticaretinde
3
GÖKTÜRK, s. 113.
4
Zimmet, esas itibariyle sadece kamu görevlisi (memur) tara fından kamu mallarına karşı
işlenebilen suçtur ve bu sebeple memur suçu olarak anılmaktadır (TCK m. 6, f. I-c).
Zimmet suçu teorik olarak memur sıfatı taşımayan kişiler dışındaki kimseler tarafından
işlenemez (TCK m. 247). Ancak, 23.06.1999 tarihinde RG yayımlanan 4389 sayılı
Bankalar Kanununun m. 22. f. 3’de ilk kez banka çalışanlarının da zimmet suçunu
işleyebileceği düzenlenmiştir. Bu hüküm ile banka malları da tıpkı kamu malı gibi
yolsuzluklara karşı hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal suçuna (TCK m. 155, f. II)
nazaran güçlü ve etkili korumaya kavuşturulmuştur.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT