NEGOTIATED AGREEMENT IN GERMAN CRIMINAL PROCEDURE LAW AS A TRIAL ACCELERATING MODEL (§257c StPO)

AuthorMeral EKICI SAHIN
Pages303-320
İnönü Üniversitesi Hukuk Faltesi Dergisi İnÜHFD 11(1): 303-320 (2020)
Yargılamayı Hızlandıran Bir Model Olarak Alman Ceza Muhakemesi Hukukunda Hüküm Anlaşması (§257C STPO)
303
YARGILAMAYI HIZLANDIRAN BİR MODEL OLARAK ALMAN CEZA
MUHAKEMESİ HUKUKUNDA HÜKÜM ANLAŞMASI (§257c StPO)
NEGOTIATED AGREEMENT IN GERMAN CRIMINAL PROCEDURE LAW AS A TRIAL
ACCELERATING MODEL (§257c StPO)
Meral EKİCİ ŞAHİN*
Makale Bilgi
Gönderilme: 22/01/2020
Kabul: 04/06/2020
Özet
Alman ceza muhakemesi hukukunda 1970’li yıllardan bu yana, yargılamanın
hızlandırılması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması yönünde genel bir eğilim
bulunmaktadır. Bunun sonucunda, yeni ceza muhakemesi hukuku kurumları ortaya
çıkmıştır. Bu kurumlardan biri de uygulamada uzun süredir mahkemelerin rutuni haline
gelmiş olan, ancak 2009 yılında Alman Ceza Muhakemesi Kanun u §257c’de yapılan
düzenlemeyle yasal zemine kavuşan hüküm anlaşmasıdır. Türk ceza muhakemesi
hukukunda da yargılamayı hızlandırmak amacıyla, Ceza Muhakemesi Kanunund a “seri
muhakeme usulü” (TCMK m.250) ve “basit yargılama usulü” (TCMK m.251) gibi yeni
kurumlar düzenlenerek, Ceza Muhakemesi Kanununa eklenmiştir. TCMK m.250’yi
yeniden düzenleyerek “seri muhakeme usulü” getiren 7188 sayılı Kanun’un 23.
maddesinin gerekçesinde: “maslahata uygunluk” ilkesinden daha geniş bir biçimde
istifade edilmeye başlanan Alman hukukunda, günümüzde Alman Ceza Usul Kanununun
257c maddesinde yer alan şekliyle “mahkeme ve muhakeme süjeleri arasında anlaşma”
adı altında, sanığın suçunu kabul etmesi durumunda uygulanan bir muhakeme usulü
bulunmaktadır”, şeklinde bir açıklamaya yer verilmiştir. Ayrıca seri muhakeme usulünün
düzenlenmesinde Almanya’nın modellendiğinden de söz edilmiştir. Bu nedenle hüküm
anlaşması kurumu dikkatimizi çekmiştir. Bu çalışmada, ceza muhakemesini hızlandırma
çabalarına katkı sağlamak amacıyla, AlCMK §257c’de düzenlenmiş olan “hüküm
anlaşması” kurumu incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Ceza Muhakemesi
Hukuku,
Hüküm Anlaşması,
Ceza Pazarlığı,
Ikrar,
Anlaşmanın
Bağlayıcılığı,
Seri Muhakeme
Usulü.
Article Info
Received: 22/01/2020
Accepted: 04/06/2020
Abstract
Since 1970s, there has been a tendency to accelerate the proceedings and to reduce the
workload of the courts in German criminal procedure law. As a result, new criminal
procedure law concepts have emerged. One of these concepts is the provision of the
Negotiated Agreement which has long been the routine of the courts in practice, but got
the legal basis in 2009 with the German Criminal Procedure Code (StPO) §257c. In order
to accelerate the proceedings in the Turkish criminal procedure law, new regulations such
as “rapid trial procedure” (CMK m.250) and “simple trial procedure” (CMK m.251) were
introduced in the Criminal Procedure Code (CMK). The reasoning of the amendment in
article 23 of the Code numbered 7188, which re-regulates the CMK m.250 and brings the
“rapid trial procedure”, mentions StPO §257c because of the similarity. In this study, the
concept of the “Negotiated Agreement”, which is regulated in the StPO §257c, is examined
in order to contribute to the efforts to accelerate the criminal procedure.
Keywords
Criminal Procedure
Law,
Negotiated Agreement,
Punishment Negotiation,
Confession,
Binding Force of The
Agreement,
Rapid Trial Procedure.
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır
* Dr. Öğr. Üyesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ABD.
Inonu University Law Review InULR 11(1): 303-320 (2020)
Meral EKİCİ ŞAHİN
304
I. GİRİŞ
Hüküm anlaşması, Alman ceza muhakemesi hukukunda muhakemenin hızlandırılması
amacıyla 1970’lerden itibaren mahkemeler tarafından geliştirilmiş ve fiilen uygulanmış bir
kurumdur
. Modelin esası mahkeme, savcılık ve savunma makamlarının anlaşmasıdır.
Anlaşmanın şartları; sanığın suçunu ikrar etmesi, bunun karşılığında mahkemenin hükmedeceği
cezada önemli bir indirim yapmasıdır. Hüküm anlaşması uzun yıllar boyunca çoğu zaman gizlice,
duruşma salonu dışında yapılmış, hatta duruşmalarda böyle bir anlaşmanın varlığından çoğu
zaman hiç söz edilmemiş, anlaşma duruşma tutanaklarına yansıtılmamıştır. Ancak sanık suçunu
ikrar edip, mahkeme yeni delil ikamesinden feragat ettiğinde
, taraflar arasında bir anlaşma
olduğu ortaya çıkmıştır.
1982 yılında takma isimle yayınlanan bir makale, dikkatleri bir anda bu konuya çekmiştir
.
Böylece hüküm anlaşması (Verständigung)
, Alman ceza muhakemesi hukukunun en tartışmalı
konularından biri haline gelmiştir. Öğreti hüküm anlaşmasına karşı eleştirel ve mesafeli
yaklaşırken
, Alman mahkemeleri kurumu uygulamaya ve geliştirmeye devam etmişlerdir
.
Federal Alman Mahkemesi daireler kurulu, 2005 yılında verdiği bir kararda
, kural olarak
hüküm anlaşmasını yasaklayan bir düzenleme bulunmadığına, ancak böyle bir anlaşma yapılırken
Anayasal sınırlara özenle riayet edilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Uygulamada çok sevilen ve
sık sık başvurulan hüküm anlaşması, 4.8.2009 tarihinde yürürlüğe giren kanunla, yasal zemine
kavuşmuştur. AlCMK §257c’de yer alan hüküm anlaşmasına ilişkin düzenlemenin Alman
Anayasasına aykırı olduğu iddiasıyla Alman Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur. Başvuruyu
inceleyen Alman Anayasa Mahkemesi, 2013 yılında AlCMK §257c’nin Alman Anayasasına
aykırı olmadığına karar vermiştir
. Kararın gerekçesinde, hüküm anlaşmasının mahkemenin
maddi gerçeği araştırma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığına, anlaşmanın hükmün tek
dayanağı olamayacağına, mahkemenin hüküm kurarken sanığın suçluluğu konusundaki bütün
şüpheleri yenmek zorunda olduğuna, bu nedenle sanık suçunu ikrar etmiş olsa bile, mahkemenin
bu ikrarın gerçeğe uygunluğunu denetlemesi gerektiğine işaret edilmiştir. AlCMK §257c’nin
hukuka uygun bir hüküm anlaşmasının geçerlilik şartlarını belirlediği, geçersiz olanın ise yasal
çerçeveye uymayan informel anlaşmalar olduğuna Alman Anayasa mahkemesinin 2 dairesinin
verdiği bu kararda vurgulanmıştır. Hüküm anlaşmasıyla kanun koyucunun rızaya dayanan yeni
bir muhakeme modeli getirmediği, bilakis anlaşmayı mevcut ceza muhakemesi sistemine entegre
ettiği belirtilmiştir
. Mahkeme, hüküm anlaşmasına ilişkin yasal düzenlemenin, uygulamaya
ilişkin önemli eksiklikleri bulunsa da bu haliyle Alman Anayasası’na aykırılık teşkil etmediğini
belirtmiştir. Bununla birlikte kanun koyucunun anayasal güvenceleri sağlamak için gerekli
kontrol ve iyileştirme mekanizmalarını kurması gerektiğine de işaret edilmiştir
.
AlCMK §257c’ye göre; mahkeme, vereceği hüküm konusunda yargılamanın taraflarıyla
bir anlaşma yapabilir. Mahkeme ile muhakeme süjeleri arasında anlaşma başlığını taşıyan
AlCMK §257c şu şekildedir:
1. Mahkeme, uygun hallerde, aşağıdaki fıkralarda öngörülen şartlarda, muhakeme
süjeleriyle muhakemenin ilerleyişi ve neticesine ilişkin olarak anlaşma yapabilir. §244/2
hükmü saklıdır.
ROENNAU, Thomas, “Grundwissen: Strafprozessrecht: Verständigug im Strafverfahren”, JuS 2018, s.114-115.
ROENNAU, JuS 2018, s.115.
DEAL, Detlef, aus Mauschelhausen, “Der strafprozessuale Vergleich”, StV 1982, H. 11, s.545- 552.
Muhakemenin taraflarının muhakeme dışında, kapalı kapılar ardında ve herhangi bir hukuk kuralıyla bağlı olmaksızın
anlaşma yapması öğretide h üküm pazarlığı yani “Deal” olarak adlandırılmaktadır. “Verständigung” ise duruşma
salonunda, aleni olarak ve kanunda şartları ve sınırları belirlenmiş olan usulle mahkemenin, savcı ve sanıkla anlaşma
yapmasını ifade eder. Bu açıdan “Deal” yasadışı hüküm pazarlığı, “Verständigung” ise hukuka uygun anlaşma
anlamında kullanılmaktadır.
Öğretide, hüküm anlaşması “hukuk devleti ilkesine dayanan ceza muhakemesini” topyekün erozyona uğrayacağı
gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bkz. ROXIN, Claus/ACHENBACH, Hans/JAEGER, Christian /HEINRICH, Manfred:
Strafprozessrecht, 17. Aufl, München 2019, s.152.
BGHSt 36, s.210-216; BGHSt 42, s.191-195.
BGHSt 50, s.40- 64.
BVerfG, Urt. v. 19.3.2013, 2 BvR 2628/10, 2. BvR 2883/10, 2BvR 2155/11, in: NJW 2013, s.1058- 1071.
BVerfG, Urt. v. 19.3.2013, 2 BvR 2628/10, 2. BvR 2883/10, 2BvR 2155/11, in: NJW 2013, s.1058- 1059.
BVerfG, Urt. v. 19.3.2013, 2 BvR 2628/10, 2. BvR 2883/10, 2BvR 2155/11, in: NJW 2013, s.1058.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT