A Meta-Theoretical Critique of the Social Ontology Understanding in International Relations/Uluslararasi Iliskilerde Sosyal Ontoloji Kavrayisinin Meta-Teorik Elestirisi.

AuthorKolasi, Klevis
PositionReport

Giris

1980'lerden itibaren Uluslararasi Iliskiler (UI) disiplininde, Kenneth Waltz'un Yapisal Gercekciligine (1) ickin oldugu ileri surulen "bireyci" ve "materyalist" ontolojiye bir tepki olarak gelisen post-pozitivist yaklasimlarinin ortak paydasi, sosyal gercekligin sosyal bir insa oldugu ve bu nedenle uluslararasi olgularin daha iyi anlasilabilmesi icin teorik yaklasimlarin ozne-nesne ayrimini kaldiran "sosyal" bir ontoloji uzerine insa edilmesi gerektigini ileri surmeleridir. (2) Alexander Wendt'in ortaya koydugu gibi sosyal ontoloji, birbirleriyle iliskili iki temel tartisma tarafindan tanimlanmaktadir. Birincisi, sosyal yapilarin bireysel faillerin ozelliklerine ve etkilesimlerine indirgenebilir oldugunu savunan bireyciler ve bunun mumkun olmadigini savunan butunculer arasindaki yapi-fail sorunu tartismasidir. Ikincisi ise sosyal gercekligin son tahlilde maddi kosullar araciligiyla aciklanabilecegini savunan materyalistler ve dusuncelerin bagimsiz ve belirleyici bir rol oynadigini dusunen idealistler arasindaki materyalizmidealizm tartismasidir. (3) Bu sekilde, tum UI teorilerinin acik veya ortulu bir bicimde, varliklar ve birimlerin dogasi ve aralarindaki iliskiler hakkinda belirli ontolojik on kabullere dayanmak zorunda oldugu fikri gundeme gelir. R.B.J. Walker'e gore, sosyal ve siyasi hayatin aciklanmasinin pozitivizmin indirgemeci ve davranissalci (behaviourist) ontolojisinin izin verdiginden daha kapsamli ve farkli bir sosyal ontoloji gerektirdigini gostermek, basta meta-teorik duzeyde yurutulen post-pozitivist cozumlemelerin baslica amaclarindandir. (4)

UI disiplininde post-pozitivist veya yorumsamaci donusu (interpretive turn) baslatan Robert Cox ve Richard Ashley gibi yazarlar, ayri ayri sosyal teorideki Elestirel Teori ve postyapisalci yaklasimlardan esinlendilerse de, rasyonalist ana akim yaklasimlarin bilimsellik anlayisi ve onlarin rasyonalist ilkelerini reddeden elestirel yaklasimlar arasinda gelisen ucurumu Insaciligin (Constructivism) doldurdugu gorusu one cikmistir. (5) UI'deki Insacilik, pozitivizme elestirisiyle oldugu kadar, "radikal" bir insacilik bicimi savunan Post-yapisalci yaklasimlara koydugu mesafe ile de one cikmistir. (6) Bununla beraber, UI'de yorumsamaci bir epistemoloji ile pozitivist (ve ampirik) bir epistemoloji arasinda "orta yol"cu bir yaklasimi (7) temsil eden Insacilik, Post-yapisalciligin goreceli epistemolojisinden kacinirken; Post-yapisalci yaklasimlara yakin duran goreceli veya oznelerarasi bir ontoloji benimsemistir. Diger bir deyisle, Insacilik sosyal insalarin kaynagi olarak dile, soyleme ya da kulture ayricalik atfeden bir sosyal gerceklik anlayisi benimsemistir. (8) Bu baglamda, UI'deki Insaci yaklasimlarin mesrulastirdigi "yorumsamaci ontoloji"nin (9) disiplinde hakim sosyal ontoloji kavrayisi oldugu zimnen kabul edilmistir.

Literaturde "dilsel donus", "kulturel donus", "sosyolojik donus", veya "sosyal donus" (10) gibi terimlerle anilan ve UI'deki "post-pozitivist cagi"ni (11) acan Dorduncu Tartismanin (12) yarattigi ortam baglaminda UI disiplini, buyuk olcude sosyal teoriye veya sosyal olana oncelik taniyan bir alan haline gelmistir. Hatta Patricia Owens'a gore bu gelisme, olgularin tarihsel kokenlerinin incelenmeden sosyal olana tapildigi (sociolatry) bir duruma ulasmistir. (13) Buna Colin Wight'in sozunu ettigi, UI disiplininin post-pozitivist donem uzerine sistematik bir bicimde egilme isteksizligini (14) ekledigimizde, sosyal ontoloji adeta Insacilar (veya genis anlamda yorumsamacilar) ondan ne anliyorsa o haline gelmistir. Boyle bir durumda sosyal olan, dusunsel olana indirgenmis olmaktadir. Insacilarin, sosyal yapilarin sadece kurallar ve normlardan meydana geldigini kabul etme egiliminde olmalarinin ve sosyal baglami oznelerarasi anlamlara indirgemelerinin tasidigi sinirliliklar, gittikce farkli yazarlar tarafindan da dile getirilmeye baslanmistir. (15) Bununla beraber, uluslararasi iliskiler ontolojisinin temel sosyal iliskiler bicimlerini olusturan hiyerarsi, bagimlilik, guc iliskileri gibi toplumsal iliskilerinin neden oznelerarasi anlamlara indirgenemeyecegini, meta-teorik duzeyde ortaya koymaya calisan calismalar yetersiz kalmistir.

Bu makalenin baslangic noktasi, UI disiplininde hakim olan mevcut "sosyal" ontoloji kavrayisinin sorunsallastirilmasidir. Bu yonuyle makale UI'deki Insaci yaklasimlarin dayandigi felsefi varsayimlar duzeyinde meta-teorik (teorinin teorisi) bir elestiri sunmayi amaclamaktadir. Bu anlamda makalenin inceleme alani, teorilerin altinda yatan ve analitik cercevelerini sekillendiren epistemolojik ve ontolojik varsayimlarin uluslararasi iliskileri inceleme acisindan dogurduklari sonuclari irdelemekle ilgilidir. Meta-teorik varsayimlarin tartisilmasi, sosyal gercekligin nelerden olustugu ve bu alan ile ilgili neyi gecerli bilgi olarak sayabilecegimiz konusundaki incelemelerimizin olcutleri belirlemesi yonuyle, arastirma faaliyetinin onemli bir boyutunu meydana getirmektedir. (16) Makale bu sorunsala, pozitivizm ile post-pozitivist yaklasimlarin beslendigi yorumsamaci (Verstehen veya hermeneutik) gelenegin ontolojik kavrayislarina meydan okuyan bilimsel gercekci (scientific realism) bilim felsefesinin sagladigi teorik kavrayis cercevesinde yaklasmaktadir. Makalenin temel varsayimi, sosyal ontolojinin oznelerarasi (17) ontolojiye indirgenemeyecegidir. Insaciligin idealist sosyal ontoloji kavrayisi, aktif insan oznesinin icrasi olarak gordugu gercekligin oznelerarasi boyutunu kavramsallastirma konusunda basariliyken; sosyal gercekligin nesnel boyutunu kavrama konusunda yetersiz kaldigi gosterilmeye calisilacaktir. Bu dogrultuda makale, hakim sosyal ontoloji kavrayisinin Insaciligin yorumsamaci epistemolojisinden turetildigini ve sosyal ontolojinin oznelerarasi anlamlar ile esitlendiginde, sosyal olanin nesnel boyutundan arindirilmasina ve dolayisiyla sosyal yapinin sosyal iliskilerden arindirilmasina yol acacagini ileri surmektedir. (18) Sosyal yapiyi oznelerarasi anlamlarin pratik duzeyine indirgedigimizde, sosyal kosullarinin belirleyiciligini norm ve kurallarin veya soylemlerin belirleyiciligine indirgemek zorunda kalacagimiz ortaya konulacaktir. Bu kapsamda uluslararasi iliskilerdeki hiyerarsi ve bagimlilik gibi oznelerarasi anlamlara indirgenemeyen sosyal iliskilerin kavramsallastirilmasinin zorlastigi gosterilmeye calisilacaktir. Bu amacla makalede oznelerarasi anlamlar olarak sosyal yapilar kavrayisinin Insaciligin ve sembolik etkilesimciligin epistemolojik kaygilarinin etkisiyle benimsedigi budanmis "sosyal" ontoloji kavrayisindan kaynaklandigi ortaya konulacaktir.

Epistemolojik Yanilgi veya Sosyal Gercekligi Teorilerimize Indirgeme Hatasi

Sosyal bilimler felsefesinde bilimsel gercekciligin parcasi olan "elestirel realizm" (critical realism) hareketinin kurucusu olarak taninan Roy Bhaskar, sosyal gercekligin onu incelemek icin kullandigimiz araclara indirgenmesi durumunu "epistemolojik yanilgi" (epistemic fallacy) kavramiyla aciklamaktadir. (19) Boyle bir durumda gerceklik (ontoloji), epistemolojinin olcutlerine uygun duruma getirilir. Sonuc olarak, sosyal gerceklik ya metodolojik bireycilikte oldugu gibi aktorlerin veya bireylerin duzenlilik gosteren, gozlemlenebilen davranislarina ve tecrit edilmis olaylara indirgenir ya da yorumsamaci gelenekteki gibi insalara, oznelerarasi anlamlara (Insacilik), soylemlere veya metinlere (Post-yapisalcilik) indirgenir. (20) Bu anlamda verili atomist olaylar, rasyonel secimler ve/veya insalar, sosyal gercekligin uymaya zorlandigi demirden bir kaliba donusmektedir. Boylece sosyal bilim felsefesinde ontoloji ile epistemoloji arasindaki iliskinin dogru kurulamadigi durumlarda, sosyal gercekligin yetersiz olcum araclarina uydurulmasi amaciyla onu saptirmak veya carpitmak zorunda kalindigindan, budanmis bir sosyal ontoloji ortaya cikmaktadir.

Epistemolojik yanilginin konumuz acisindan en onemli sonucu, yorumsamaci epistemolojisinin "sosyal ontolojiyi" oznelerarasi anlamlara esitlemesidir. UI disiplininde post-pozitivist yaklasimlar, pozitivizm elestirisini ozellikle yorumsamaci gelenegin lenslerinden okudugu icin hem pozitivizmin hem de yorumsamaciligin aslinda kendi epistemolojik kaygilarindan turettikleri birer oznel ontolojiye sahip olduklarini gormezlikten gelmistir. Ornegin, Burak Ulman vd., pozitivist ana akim uluslararasi iliskiler teorilerin "kendi epistemolojilerini ontoloji yerine koyarak monolitik, tarihotesi ve asosyal bir uluslararasi fikri" kurduklarini belirtir, ancak post-pozitivist teorilerin de benzer bir "epistemolojik yanilgiya" dustuklerini vurgulamaktan kacinir. (21) Oysa pozitivizmin dunyasi, ampirist epistemolojinin cercevesi icinde (esse est percipi ilkesi uyarinca) tecrube edilen ve algilanan ampirik olgulardan olusurken, yorumsamaciligin dunyasi ise aktorlerin sahip olduklari oznelerarasi anlamlardan ve insalardan olusmaktadir. Pozitivistler ontolojiyi tecrube edilen seyler acisindan tanimlarken, Insaci bir yaklasim benimseyen Onuf ve Post-yapisalci bir tutum sergileyen Ashley gibi post-pozitivistler (22) onu dil veya soylem acisindan tanimlamaktadirlar. (23) Her iki durumda da gerceklik, insanlara ait bir nitelik tasidigi icin Bhaskar'in ifadesiyle antroposentrik (insan merkezli) veya oznel bir ontoloji ile karsi karsiya kalmaktayiz. (24)

Metodolojik Bireyciligin Duz (Bireyci) Ontolojisine Bir Alternatif Olarak "Sosyal" Ontoloji

Ana akim (rasyonalist) uluslararasi iliskiler teorileri arasinda hakim ontoloji kavrayisi, ozellikle Rasyonel Secim Teorisi ve Oyun Teorisinde one cikan metodolojik bireycilikten (methodological individualism--kisaca bireycilik) turemistir. (25) Bireycilik sosyal sonuclarin, bagimsiz kabul edilen bireylerin ozellikleri ve etkilesimleri tarafindan uretildigini ve bu nedenle sosyal olgularin bireylerin davranislari veya algilari esas alinarak aciklanmasi gerektigini soyleyen doktrindir. (26) Bireycilige gore sosyal (uluslararasi) olgular bireylerle (devletlerle) ilgili olgulardan yola cikarak aciklanmalidir. Ilk bakista...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT