Judicial qualification and supervision of decisions made by authorized administrative agencies for subjecting public officers to criminal investigatioon

AuthorProf. Dr. Hüseyin ALTAS, Yrd. Doç. Dr. Leyla Müjde KURT
Pages157-206
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:2 Sayı:2 Yıl 2011 157
KAMU GÖREVLİLERİNİN CEZA KOVUŞTURMASINA TABİ
TUTULABİLMESİ İÇİN YETKİLİ İDARİ MERCİ TARAFINDAN
VERİLEBİLECEK KARARLARIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE
DENETİMİ ÜZERİNE
Yrd. Doç. Dr. Abdullah Uz
ÖZET
Anayasa’da memurlar ve diğer kamu görevlilerinin işlemiş olduğu
suçlardan dolayı kovuşturulmalarının, istisnalar dışında, idari makamların
iznine bağlı olduğu düzenlenmiştir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri
hakkında özel soruşturma usullerinin uygulanması, çok uzun süredir
tartışılmaktadır. Bu çalışmada, izin sisteminin genel esaslarının
açıklanması ile doktrin ve Danıştay kararlarından hareketle, soruşturma
iznine ilişkin kararların hukuki niteliği ve denetimine dair
değerlendirmeler yapılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: 4483 sayılı Kanun, Kamu Görevlilerinin Ceza
Soruşturması, Görevle İlgili Suçlar, İzin Sistemi, Tahkik Sistemi
JUDICIAL QUALIFICATION AND SUPERVISION OF
DECISIONS MADE BY AUTHORIZED ADMINISTRATIVE
AGENCIES FOR SUBJECTING PUBLIC OFFICERS TO
CRIMINAL INVESTIGATIOON
ABSTRACT
The Constitution of Turkey regulates that, prosecution of public
servants and other public employees for alleged offences shall be subject,
except in cases prescribed by law, to the permission of the administrative
authority designated by law. It should be noted that this exceptional
inquiry procedure prescribed for public servants and other public
Yükseköğretim Kurulu Strateji Geliştirme Daire Başkanı
Yrd.Doç.Dr.Abdullah UZ
158 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:2 Sayı:2 Yıl 2011
employees has long been discussed. This study aims to discuss the general
principles on the procedure of permission and to define to legal nature of
permission and its judicial review from the point of the legal opinion of
the doctrine and decisions of Conseil d’Etad.
Keywords: Law No. 4483, Prosecution of Public Servants, Job-
related Crimes, Permission System, Investigation System.
GİRİŞ
Bilindiği gibi, ceza yargılamasını oluşturan tüm süreç, yani suç
şüphesinin öğrenilmesinden veya suç oluşturan eylemin
gerçekleşmesinden hükmün kesinleşmesine kadar sanık hakkında
yapılacak tüm işlemler kural olarak adli kolluk ve adli yargı yerlerinin
görev ve yetkisindedir. Bununla birlikte, etkin, hızlı, verimli ve saygın bir
kamu yönetiminin üstün kamu yararının gereği olduğu; bu çerçevede
Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre
yürüttükleri kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri kamusal
yetki ve yöntemleri kullanarak yerine getiren memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin bu görevleri nedeniyle işledikleri öne sürülen suçlardan
ötürü doğrudan ceza soruşturmasına bağlı tutulmalarının, hem kamu
hizmetinin işleyişinde önemli aksamalara yol açacağı, hem de kamu
otoritesinin saygınlığını zedeleyebileceği düşünceleriyle, memurlar ve
diğer kamu görevlilerinin asılsız suçlamalar karşısında korunması için
bunların görevleri nedeniyle işledikleri suçlardan ötürü ceza yargılaması
sürecinin başlatılmasından önce idarenin bir inceleme yapması ve bunun
sonucuna göre olayın görevli ve yetkili adli makamlara iletilmesi esası
benimsenmiştir.
Bu bağlamda; Anayasa'nın 129 ncu maddesinin son fıkrası ile,
memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri iddia edilen
suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, yasanın gösterdiği idari
merciin iznine bağlı tutulmuş, buna paralel olarak yasal düzeyde özel
düzenlemeler getirilmiştir.
Aşağıda daha ayrıntılı olarak ele alacağımız tarihsel süreç
içerisinde, bu sistemi yasal olarak düzenlemek üzere çeşitli metinler
Kamu Görevlilerinin Ceza Kovuşturmasına Tabi Tutulabilmesi için Yetkili İdari Merci Tarafından
Verilebilecek Kararların Hukuki Niteliği ve Denetimi Üzerine
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:2 Sayı:2 Yıl 2011 159
hazırlanmış ve yürürlüğe sokulmuştur. Bu çerçevede ülkemizde, kamu
hizmetinin aksamadan yürütülmesi için öngörülen özel soruşturma
sistemini düzenlemek üzere hazırlanan ve geçici (muvakkat) olma
niteliğine ters düşecek şekilde yaklaşık 90 yıl uygulamada kalan Memurin
Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat (MMHK) 1913 yılında kabul
edilerek yürürlüğe konulmuştur1.
Ancak adı geçen düzenleme, getirdiği sistemdeki soruşturma
aşamalarının çokluğu ve bu aşamalarda görev alanlarının yetersizliği
sebebiyle soruşturmaların uzamasına ve sürüncemede kalmasına neden
olmuş, bazen de bu süreçte zamanaşımının dolması nedeniyle suçun
cezasız kalmasına yol açmış, ayrıca konu ve kapsam yönünden de
sakıncaları beraberinde getirmiştir.
Söz konusu sakıncalar, görev sırasında işlenen, ancak görevle ilgisi
bulunmayan suçların da bu Kanun kapsamında bulunması nedeniyle
belirtilen suçlar hakkında adlî mercilerce doğrudan soruşturma
yapılmasına olanak verilmemesi; ayrıca Kanunun Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 8.8.1941 tarih ve 1255 sayılı yorum kararı uyarınca Türk Ceza
Kanununun memur saydığı kişilere de uygulanması, başka bir deyişle,
memuriyet statüsünde bulunmayan kişilere de teşmil edilmesi nedeniyle
çok geniş bir personel grubunu sistemin içine dahil etmesi olarak
özetlenebilir.
Belirtilen sakıncaları gidermek için çıkartılan 4483 sayılı Kanun ile,
Kanun kapsamındaki “memurlar ve diğer kamu görevlileri” kavramı
açıklığa kavuşturulmak, görev sırasında işlenen, fakat görevle ilgisi
1 MMHK, memurların görev suçları d iye adlandıracağımız suçları ele almaktadır. Bu
suçlar, memurların “vazife-i memuriyetlerinden münbais” , “vazife-i memuriyetlerinin
ifası sırasında hadis” olan suçlardır. Kısacası, görev suçları dediğimiz, görevden
doğan veya görev sırasında işlenen suçlardır. Kanunun idari makamlara verdiği ve
bütünüyle ön soruşturma niteliğinde olan soruşturma i ki safhada toplanmaktadır:
Birincisi soruşturma yapılması (iptidai tahkikat), ikincisi sonuç çıkarılması (idari
tetkikat). M emurun görev suçu işlediği anlaşılırsa, amirin emri ile “iptidai tahkikat”
yapılır. Bu soruşturma, amir tarafından veya çoğunlukla amirin soruşturma ile
görevlendirdiği soruşturmacı memur tarafından yapılır ve dosya fezleke ile birlikte
idari soruşturmayı yapacak idari kurula sunulur. İdari soruşturma üzerine sonuç çıkarıp
karar verme faaliyeti daima bir kurul tarafından yapılır.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT