Having Real Property for Foreign Non-Muslim Foundations in Turkey.

AuthorBetül DÜRGEN
Pages111-130
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:2 Yıl 2016 111
TÜRKİYE’DEKİ YABANCI CEMAAT VAKIFLARININ
TAŞINMAZ MAL EDİNMELERİ
Betül DÜRGEN
Özet
Azınlık vakıfları olarak da anılan cemaat vakıfları, Türk Medeni Kanunu’nda
zikredilen vakıflardan oldukça farklıdır. Osmanlı döneminde p adişah fermanları ile
kurulan cemaat vakıflarının diğer vakıflarda olduğu gibi vakıf senetlerinin bulunmaması,
bu vakıflara ait taşınmaz malların tapu sicillerine kaydını da güçleştirmiştir. 1912 yılına
kadar tüzel kişilikleri de tanınmayan bu vakıflar, Cumhuriyet dön eminde Lozan
Antlaşması’nın imzalanması ve Türkiye’nin azınlık haklarını genişleteceği yönün de
taahhüt vermesi neticesinde önem kazanmıştır. 1935 tarihli Vakıflar Kanunu’nda birtakım
şartlarla cemaat vakıflarının taşınmaz mallarının tapuda tescil edilebilmeleri sağlanmıştır.
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde Vakıflar Kanunu’nda çeşitli değişiklikler
yapılmış, fakat değişikliklerin yeterli olmadığı görülerek 2008 yılında yeni bir Vakıflar
Kanunu yürürlüğe girmiştir. Düzenleme belirli şartlar dâh ilinde, belirtilen tarihlerde
tasarruflarında bu lunduğu belgelendirilen taşınmaz malları n kaydını içerse d e,
kamuoyunda geniş bir yankı bulmuştur.
Anahtar Kelimeler: 36 Beyannamesi, Azınlık, Cemaat V akıfları, Lozan
Antlaşması, Taşınmaz Mal Edinme, Yabancı, Vakıflar Kanunu.
HAVING REAL PROPERTY FOR FOREIGN NON-MUSLIM
FOUNDATIONS IN TURKEY
Abstract
Non-Muslım foundations - also called minority foundations- are quite different
from the foundations mentioned in the Turkish Civil Law. In the Ottoman Empire period
the foundations which raised by sultan’s imperial edict has not got foundation settlement
deed as the other foundations make diffucult to enter an estate at the register of deeds
Office. These foundations, which were not recognized as legal entities until 1912, gained
importance in signing the Treaty of Lausanne in the Republican period and pledging that
Turkey would expand minority rights. Under the Foundations Law of 1935, it was ensured
that the realproperty’s of non-Muslim foundations could be registered in the land register.
Several amendments have b een made to the Foundation Law in the process of
harmonization to the European Union, but a new Law on Foundations was enacted in 2008
in view of the insufficiency of the amendments. Even though the regulation included the
recording of the registered properties that have been at th eir disposal on the specified dates
and under certain circumstances, it has found a wide response to the public.
Keywords: 36 Declaration, Minority, Non-Muslim Foundations, Treaty of
Lausanne, Having Real Property, Foreign, Foundation Law.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Araştırma
Görevlisi
Betül DÜRGEN
112 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:2 Yıl 2016
Giriş
“Vakıf” Arapça bir kelime olup “va-ka-fe” kökünden gelmektedir.
Sözlük anlamı ise hapsetmek ve alıkoymak demektir, çoğulu “evkaf”tır.
Teknik olarak vakıf kelimesi “vakfedilen mal” demektir
1
.
Türk Medeni Kanunu
2
(TMK) m. 101’e göre vakıflar; gerçek veya
tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca
özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır.
Cemaat vakıfları ise Vakıflar Kanunu
3
m. 3’te tanımlanmıştır. Buna
göre cemaat vakıfları, vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762
sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere
ait vakıflardır.
Cemaat vakıflarını, 1926 yılından önce kurulmuş olan, Türkiye’de
yaşayan Türk vatandaşı gayrimüslim cemaatlere ait olan, cemaat ta-
rafından ve cemaat arasından seçilen kişi ya da heyetlerce yönetilen, tüzel
kişiliği olan ve bu nedenle de tüzel kişilerin bütün hak ve borçlarına sahip
olan ve Vakıflar Kanunu hükümlerine tabi bulunan vakıflar şeklinde
tanımlamak da mümkündür
4
.
Azınlık vakıfları olarak da adlandırılan cemaat vakıfları, ilk defa
1935 yılında kabul edilen Vakıflar Kanunu ile kanuni bir düzenlemeye
kavuşmuştur
5
.
Cemaat vakıfları, Cumhuriyetten önce kurulan gayrimüslim
vakıflarıdır. Cumhuriyetle birlikte çok hukuklu şer’i sistem yürürlükten
kaldırılmış, tek hukuklu laik sisteme geçilmiştir. Bugünkü laik hukuk
sistemimizde böyle bir vakıf kurmak mümkün değildir
6
. Cemaat vakıfları
TMK m. 101/4’te belirtilen belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını
1
ÖZKAYA, Eraslan, Eski Vakıf Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2012, s. 2 2;
ÖZKURT, Mustafa, Yeni Vakıflar Yasası ve
Getirdikleri,http://www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr/Yazi.aspx?ID=444 (Erişim Tarihi:
12.11.2015).
2
RG: 8.12.2001-24607.
3
RG: 27.02.2008-26800.
4
İMAMOĞLU, M. Altuğ, Azınlık V akıfları ve Yabancıların Taşınmaz Edinimleri, Yazıt
Yayınları, Ankara 2006, s. 49; ÇAĞATAY, Mustafa, Geçmişt en Günümüze Azınlık
Vakıflarının Mal Edinmeleri Sorunu, TBB Dergisi, S. 96, 2011, s. 113.
5
ÇAĞATAY, s. 113.
6
AYTAŞ, Gülseren S.“Vakıflar Kanunu Bir Ayrıcalık Belgesidir”, İstanbul Barosu
Dergisi, C. 82, S. 2008/2, s. 786.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT