Fiduciary transactions

AuthorProf. Dr. Hüseyin ALTAS, Yrd. Doç. Dr. Leyla Müjde KURT
Pages2-28
Prof.Dr.Hüseyin ALTAŞ – Yrd.Doç.Dr.Leyla Müjde KURT
2 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:2 Sayı:2 Yıl 2011
FIDUCIARY TRANSACTIONS
ABSTRACT
Fiduciary transactions are composed by a fiducie contract and an
alienation act. Fiducie contract is a contract whereby a party (fiuciant),
confers the ownership over the object of the fiducie to other party
(fiduciaire) on the condition that he will restore it to him when the period
of the fiduciary transaction is respired or the purpose of the transaction is
attained.
Fiduciary transactions are not regulated by the code. However, the
fiduciary transactions are generally accepted valid, unless they are not
simulated or they don’t have the intention of evaison of the law. Fiduciary
transactions are divided into two categories: the pure fiduciary
transactions and the mixed fiduciary transactions. In the pure fiduciary
transactions the interests of the fiduciant have priority. In this type of
transactions the management of the fiduciary assets by the fiduciare is
aimed. However, in the mixed fiduciary transactions, the interests of the
fiduciaire have priority. In this type of fiduciary transactions the fiduciant
transfers the ownership of the fiduciary assets to the fiduciaire as security
in respect of his obligation, the fiduciaire undertake to transfer the assets
back when the secured debt is payed.
Keywords: Fiduciary transaction, fiducie contract, fiduciary
alienation, fiduciant, fiduciaire.
I. GİRİŞ
İnançlı işlem kavramı1, Borçlar Kanunu’nda doğrudan
düzenlenmiş ve tanımlanmış bir kavram değildir2. Doktrinde inançlı işlem
(Fiducia); inananın, kendisine ait bir malvarlığı değerini, idare edilmek
veya teminat oluşturmak amacıyla, belirli süre sonunda veya amaç
gerçekleşince kendisine iade edilmek üzere inanılana kazandırdığı hukuki
ilişki olarak tanımlanmaktadır3.
1 Reymond, s. 7; BK-Kramer/Schmidlin, Art. 18, N 122; Winiger, Art. 18, N 94;
Özsunay, İnançlı Muameleler, s. 2; Öztürk, s. 39; Eren, s. 330. Taşınır mülkiyetinin
hükmen teslimini düzenleyen MK m. 766 hükmü ile emre veya hamiline yazılı
İnançlı İşlemler
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:2 Sayı:2 Yıl 2011 3
Yargıtay kararlarında ise inançlı işlem inananın teminat
oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya
hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki
koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç
gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren
işlemler4 olarak tanımlanmaktadır.
İnançlı işlem ile inanılan, inanç konusu eşya veya hakkı tam
olarak iktisap etmekte; inanç konusu üzerinde bir malik veya alacaklının
sahip olduğu iktidara kavuşmakta; ancak inanılanın inanç konusu
üzerindeki yetkileri inanan ile arasında kurulan inanç anlaşması gereğince
inançlı işlemin amacı ile nisbi biçimde sınırlandırılmaktadır. Dolayısıyla
inançlı işlemle aynı amacı güden hukuki işlemlerden daha güçlü bir
hukuki durum yaratılmak istenmekte; örneğin, bir malvarlığı değerinin
idaresi için idare edecek kişiye temsil yetkisi verilebilecekken, bu kişiye
malvarlığı değerinin mülkiyeti nakledilmekte veya bir alacağın teminatı
olarak bir eşya üzerinde rehin kurmak mümkünken, bunun yerine
alacaklıya eşyanın mülkiyeti devredilmektedir5. Buradan hareketle,
inanan ile inanılan arasındaki anlaşma uyarınca kararlaştırılan yetkilerin
tespiti ve sınırının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Hiç şüphesiz bu
sınırın tespitinde inanan ile inanılan arasındaki, inançlı ilişkinin
taraflarının iradelerinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde ortaya
konulması gerekmektedir. Aksi takdirde uygulamada da örneklerine
rastlanıldığı üzere inançlı işleme ilişkin olarak taraflar arasındaki
senetlerin tahsil veya karşılık teşkil etmek a macıyla devredildiği durumlarda,
devredene masadan çıkarma hakkı tanıyan İİK m. 188 hü kmünün inançlı işleme ilişkin
dolaylı düzenlemeler old uğu kabul edilmektedir. Özsunay, İnançlı Muameleler, s. 82 -
83; Öztürk, s. 40-41; Özkaya, s. 26.
2 Jäggi/Gauch, Art. 18; N 177; Eren, s. 330. İnançlı işlemlerin örf ve adet hukukunun bir
ürünü olduğu yönünde: Özsunay, İnançlı Muameleler, s. 83; Öztürk, s. 41;
Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 305.
3 BaK-Wiegand, Art. 18, N 140; Özsunay, İnançlı Muameleler, s. 1; Kocayusufpaşaoğlu,
s. 363; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 304.
4 Yarg. HGK., 14.7.2010 T., 2010/14-394 E., 2010/395 K. (Kazancı Bilişim İçtihat-Bilgi
Bankası).
5 Steinauer, N 3047; Özsunay, İnançlı Muameleler, s. 1; Kocayusufpaşaoğlu, s. 364;
Tandoğan, ÖBİ, s. 543.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT