Environmental demonstrations and international law in light of the Arctic Sunrise Case (ITLS, Kingdom of the Netherlands v. Russian Federation)

AuthorYrd. Doç. Dr. Esra KATIMAN
Pages140-158
Yrd. Doç. Dr. Esra KATIMAN
140 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 5 Sayı:1 Yıl 2014
Environmental demonstrations and international law in light of the
Arctic Sunrise Case (ITLS, Kingdom of the Netherlands v. Russian
Federation)
ABSTRACT
The subject matter of this Article is the legal analysis of the acts of
States during environmental demonstrations of activists and in this
framework, the individual’s rights under International Law. When the
issue is the protection of the waters, the States do not always play the role
of protector of the environment. The officials always tend to show
arbitrary and yet illegal interference towards the protestors. This issue is
examined in this Article in light of the “Arctic Sunrise” and “Rainbow
WarriorCases. After a brief summary of the main phases of these Cases,
this Article especially emphasizes the individual’s rights such as the right
of freedom and security and the right of freedom of assembly with respect
to the Law of the Sea. In this Article, the concepts of “public order” and
“restrictions” are discussed and it is emphasized that these concepts
should be interpreted in light of two other concepts which are
“international order” and “international community”.
Keywords: Law of the Sea and fundamental rights, protection of
the environment, the International Tribunal for the Law of the Sea, the
Cases of “Arctic Sunrise” and “Rainbow Warrior”.
GİRİŞ
Yakın tarihli bir olay olan ve birazdan çeşitli yönleriyle ele alınacak
olan Arctic Sunrise davası, uluslararası hukuk, deniz çevre hukuku ve
uluslararası insan hakları hukukunun kesişme noktasını göstermesi
yönünden anılmaya değer bir örnektir. Bireysel olsun örgütsel olsun,
çevre koruma eylemleri, genellikle, ya çevreciler tarafından takip edilen
bir çevre davası ile somutlaşır ya da çevre eylemcilerine karşı - yürüyüş,
gösteri vb. adlar altında yapılan eylemler nedeniyle - yetkililerin giriştiği
bir cezai prosedür konusu olarak karşımıza çıkar. Her iki durumda da
geçerli olacak bir saptama yapmak mümkündür: Birey yönünden çevre
"Arctic Sunrise" (UDHM, Hollanda Krallığı/Rusya Federasyonu) Davası Işığında,
Uluslararası Hukuk ve Çevre Koruma Eylemleri
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 5 Sayı:1 Yıl 2014 141
hakkı, bugün insan hakları koruma sistemleri içinde uluslararası bir
koruma altındadır. Hatta tamamen ulusal olma niteliği olan bir çevre
eyleminin ve sonuçlarının dahi uluslararası bir korumadan yararlanacağı
söylenebilecektir. Kaldı ki, deniz ve çevre söz konusu olduğunda,
çoğunlukla yabancılık unsuru da olayda -ya gemiye ya denize-denizcilere
ya da çevre eylemine neden olan çevresel olayın sınır aşan niteliğine bağlı
olarak - bulunduğundan, konu genelde uluslararası hukuku zaten
ilgilendirmektedir.
Çevre koruma eylemlerinin uluslararası hukukta nasıl ele alındığı
sorusu, çevre eylemlerinin gelişme ve sonuçlarına göre farklılık gösterir.
Devletlerin çevre koruma eylemleri içinde çatışma tarafı olarak beliren
yerini, iki olay ışığında inceledikten sonra (I), denizde gerçekleşen çevre
koruma eylemlerinin sonuçları yönünden değerlendirilmesi, uluslararası
hukukun çevre koruma eylemlerine çizdiği hukuksal çerçeve içinde
bireylere dönük haklar bakımından yapılacak ve bu bölümde, denizde
gerçekleşen çevre eylemleri yönünden birey ve/veya birey gruplarının
sahip oldukları bazı haklar ele alınacaktır (II).
I) Denizde çatışan taraf, Devlet
Uluslararası hukuk, Devletlere gerek bölgesel düzeyde, gerek
küresel boyutta deniz ve deniz yaşamını koruma amaçlı çevre hukuku
yaratma ödevi yüklese de, Devletler, her zaman denizi koruma amacı
içinde hareket etmemekte, aksine, egemenlik haklarını güçlendirici bazı
manevralarda bulunabilmektedirler. Kimi zaman, Devletleri, denizlerdeki
egemenlik haklarının kullanımları doğrultusunda, müdahale eden taraf,
hatta bir çatışma ortamı yaratıcısı muhatap taraf olarak görebilmekteyiz.
Böyle örneklerde, Devlet, çevre hukukunun düzenleyicisi ve bu alanda
sorumluluk yüklenmiş bir işbirliği tarafı rolünden çok uzaktır. Devletin
egemenlik hakkının kötüye kullanımını teşkil edebilecek nitelikteki bu
türden olguları, biri yakın tarihli (A), diğeri geçmişten ( B) iki örnek ile
açıklayabiliriz.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT