Ekonomik Diplomasi Perspektifinden II. Wilhelm ve Theodor Heuss'un Türkiye Ziyaretlerinin Degerlendirilmesi/Evaluation of II. Wilhelm and Theodor Heuss Visit to Turkey from the Perspective of Economic Diplomacy.

AuthorKrvar, Hilal

Giris

Diplomasi kelimesi, Eski Yunan ve Roma dönemlerinde ayricaliklarla alakali resmi belgeleri ifade etmek için kullanilmistir. Ancak zaman içerisinde anlam degisikligine ugrayarak resmî belgelerin desifre edilmesi ve arsivleme faaliyetlerini nitelendirmek için kullanilmaya baslanmistir. 18. yüzyildan itibaren ise diplomasi, "devletlerarasi barisçil iliskilerin hükümet görevlileri ve yetkili ajanslar araciligiyla icra edilmesi" anlamini kazanmistir. (1) Diplomasi, ayni zamanda ülkelerin dis politikadaki çi karlarini korumayi amaçlayan devlet içindeki bürokratik unsurlarin katildigi politik bir faaliyettir. (2) Diplomasi anlayisinin içerisinde stratejik çikarlar, yerel etkiler ve uluslararasi uygulamalar bulunmaktadir. (3)

Benzer dis politika egilimleri olan devletlerin, ayni askeri ittifaka ya da uluslararasi örgütlere üye olmalari ekonomik faaliyetlerini etkilemektedir. (4) Nitekim diplomasi çesitlerinden biri olan ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çikarlarini korumasinin yani sira diger ülkeler nezdinde yatirim ve ticaret için güvenilir bir ekonomik ortam imkâni sundugunu anlatma çabalarini içermektedir. (5) Dolayisiyla diplomasi, sadece ülkelerin disisleri bakanliklari ya da yurtdisi temsilcilikleriyle sinirlandirilmaz. Bu da beraberinde diplomatik faaliyetleri ekonomi, ticaret, sanayi gibi bakanliklarin da ortak faaliyet alani haline getirir. (6)

Ekonomik diplomasi, boyutlari açisindan incelendiginde dar ticari çikarlarla ya da salt diplomasiyle sinirli degildir. Kültürel, tarihsel ve organizasyonel yönleri olan çok disiplinli bir alandir. Ekonomik diplomaside, ulusal ekonomik hedefleri gerçeklestirmek için devlet ve devlet-disi aktörlerin sinir ötesi ekonomik faaliyetlerine yönelik kararlarini ve karar alicilari etkilemektir.

"Bu aktörler ile faaliyetleri, diplomatik misyonlarin (elçilikler, konsolosluklar, ataselikler vb.) ve ticaret kurumlarinin (yatirim destek ajanslari, ihracat tesvik ajanslari, ticaret destek ofisleri, fuarlar, forumlar vb.) ekonomik ve ticari çabalari ile üst düzey yöneticilerin diplomatik etkinliklerinden (yurtdisi ziyaretler, ticaret misyonlari vb.) olusmaktadir." (7)

Ek olarak bir ülkede siyasal iletisimde bulunan en üst makam, o ülkenin en üst yöneticisi olan kisidir. Devletin yönetim biçimine bagli olarak devlet baskani, cumhurbaskani ya da imparator, kral, prens en üst makam sayilmaktadir. (8) Bu çerçevede, bu üst düzey kisilerin dis ülkelere yaptigi ziyaretler iki ülke arasindaki olumlu iliskileri göstermesinin yaninda, bu ziyaretleri gerçeklestiren ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde etkinligini ortaya koymasi açisindan da önemlidir. (9) Üst düzey ziyaretlerin bir diger önemli yaniysa iki ülkenin, birbirleriyle olan iliskilerini daha fazla gelistirmeyi istediklerine isaret etmesinin (10) yaninda liderlerin yüz yüze görüsmesi belirli bir politika hedefine ulasmanin etkili yollarindan biri olarak kabul edilmektedir. Her durumda ziyaretler, aslinda ziyaretçinin yatirim yapmak için verdigi bir karari temsil ettiginden karari hakkinda tarihi bilmek, nesnel bir dis politika analizi yapilmasini saglayabilmektedir. (11) Bu sebepten devletlerarasi iliskilerde üst düzey ziyaretler oldukça önemlidir.

Ekonomik diplomasi araçlari yedi kategoriye (12) ayrilsa da konuyu sinirlandirmak amaciyla, bu çalismada Almanya'dan Türkiye'ye yapilan diplomatik ziyaretlere (devlet ziyareti) odaklanilacak; konunun bütünlügünün saglanabilmesi için yer yer ticari anlasmalara deginilecektir. Makalede II. Wilhelm'in ziyaretleri ile Bati Almanya Cumhurbaskani Theodor Heuss'un ziyaretinin ele alinmasinin sebebi Osmanli ve Türkiye'ye Almanya'dan yapilan ilk üst düzey ziyaretler olmasidir. Makalenin iki ülke arasindaki ticaretin gelismesi için çesitli sebepler bulunsa da yatirimlar ve ticari sorunlarin çözümü konusunda diplomatik ziyaretlerin önemli bir etken oldugunu savunmaktadir. Almanya'nin günümüz Türkiye'sindeki yatirimlari yaklasik olarak 12,9 milyar Euro civarinda olup iki ülke arasindaki ticaret hacmi 2017 yili itibariyle 37,6 milyar Euro'ya ulasmistir. (13) Makalede amaçlanan bu denli önemli bir ticaret ortagi olan ülkenin tarihsel veriler isiginda ekonomik ve siyasi baslangicina inmektir. Makalenin temel amaci, ekonomik diplomasi ve üst düzey ziyaretlerin Türk-Alman iliskilerindeki uzun vadeli izdüsümünü tarih ve uluslararasi iliskiler disiplinlerinin ortak parantezine alarak daha genis bir perspektifle ortaya koymaktir. Özellikle II. Dünya Savasi sonrasinda uluslararasi sistemde yasanan ekonomik buhrana çözüm üretmek amaci ile ortaya konulan çok tarafli ekonomik iliski aglari da bu çerçevede arastirmanin kapsamina alinmistir.

Osmanli Döneminde Üst Düzey Alman Ziyaretleri

Osmanli ile Almanya arasindaki resmi iliskiler 1718'de baslamis; (14) Ticaret Anlasmasi 1761'de ve Savunma Anlasmasi 1790'da imzalanmistir. Osmanli, 1793'te Berlin'de daimi konsolosluk açmistir. 1871'de Almanya'nin siyasi birligini saglamasinin ardindan Osmanli ve Almanya arasindaki iliskiler Avrupa'daki siki bloklasma ve rekabetin arttigi dönemde iki devlet arasinda bir çikar birligi olusmasina neden olmustur. Bu ittifaki Osmanli açisindan degerli kilan imparatorlugun toprak bütünlügünü saglamaya yönelik olarak Avrupa'da müttefik kazanmis olmasidir. Zira bu dönemde, Ingiltere ve Fransa, Osmanli'nin parçalanma sürecine destek vermeye baslamistir. Bu ittifakin Almanya açisindan önemi ise gelisen sanayi için hammadde ve pazar saglamak üzere Osmanli topraklarini uygun görmüs olmasidir. (15)

  1. Wilhelm'in 1888'de Alman imparatoru olarak tahta çikisiyla iki ülke arasindaki iliskilerde yeni bir dönem baslamistir. Çünkü II. Wilhelm, Bismarck'in uyguladigi uyum politikasi (16) yerine yayilmaci bir politika izlemeyi tercih etmistir. Her ne kadar Bismarck politikasi Rusya'yi Balkanlarda etkili olmaktan çikarsa da (17) Avrupa'daki güç rekabetinde Almanya'ya yeterli gelmemeye baslamistir. Neticede II. Wilhelm, Osmanli Imparatorlugu'nu Almanya'nin ekonomik ve siyasi yayilma alani olarak gördügünden politikalarini buna göre sekillendirmistir. II. Wilhelm, Osmanli'yi üç kez ziyaret etmistir. Bu ziyaretlerden ilki 1 Kasim 1889'da Alman imparatorunu ve maiyetini tasiyan Kaiser zirhlisi ve Hohenzollern yatinin Dolmabahçe rihtimina yanasmasiyla gerçeklesmistir. (18) Bu ilk ziyaretin ardindan Bagdat Demiryolu'nun Konya'ya uzatilmasi imtiyazi Almanya'ya verilmis, Osmanli-Alman Ticaret anlasmasi imzalanmis; Osmanli, Krupp (19) firmasina yüklü miktarda silah ve mühimmat siparisleri vermistir. (20) Bu ziyaretin ekonomik etkileri degerlendirildiginde, Alman ve Osmanli imparatorluklari arasinda 26 Agustos 1890'da imzalanan ticaret anlasmasiyla Almanya lehine imtiyazlarin arttigi görülmektedir. Anlasmaya göre (21); Osmanli tüccari da yüksek izine tâbi devletin tüccari statüsünde olmasina ragmen uygulamada anlasmadan en fazla yararlanan Alman tüccarlari olmustur. Anlasmanin en ilginç noktasi ise Osmanli mallari için Almanya'nin herhangi bir vergi indiriminde bulunmamis olmasidir. Almanya'nin Osmanli'ya asil nüfuz edisi Bagdat Demiryolu ve ordu ile mülkî teskilattaki islahata yardim edecek heyetler vasitasiyla olmustur. Dogal olarak bu süreç Almanya'nin Osmanli'ya silah ticaretini olumlu ölçüde arttirmistir. Özellikle Alman silah sanayisi açisindan incelendiginde, 1885-1887 arasinda Osmanli Imparatorlugu Almanya'dan 16,2 milyon Marklik silah alimi yapmisken, II. Wilhelm'in ziyaretinden sonra Almanya'ya bir yil içinde 15,3 milyon Mark degerinde silah siparisi vermis oldugu görülmektedir. Sonraki yillarda da Osmanli'nin Almanya'dan silah ithalati artarak devam etmistir. (22)

  2. Wilhelm'in Istanbul'a ikinci ziyareti 18 Ekim 1898 tarihinde gerçeklesmistir. Bu ziyaret tam da Makedonya, Girit ve Ermeni meselelerinde gerilim yasanmaya basladigi zamana rastlamistir. II. Abdülhamit, ziyareti firsata çevirmis; Ingiltere, Fransa ve Rusya'ya karsi, bir baska büyük gücün Osmanli Imparatorlugu'nun müttefiki oldugu kanaatini uyandirmistir. (23) Ikdam gazetesi ziyareti, II. Wilhelm'in ilk ziyaretinden memnun kalmasina ve II. Abdülhamit'e duydugu dostluk duygusuna baglamistir. (24) 22 Ekim 1898'de II. Wilhelm ve imparatoriçesi Hayfa'ya gitmek üzere Istanbul'dan ayrilmis; (25) 29 Ekim'de Kudüs'e varmistir. 31 Ekim'de Kudüs ziyaretinin resmi nedeni olan Alman Protestan Erlöserkirch Kilisesi'nin açilisini gerçeklestirmistir. (26) Kudüs'ten sonra Hayfa'ya, 12 Kasim'da Beyrut'a, 13 Kasim'da Sam'a geçmistir. Sam'da yaptigi konusmada Alman Imparatoru'nun 300 milyon Müslümanin koruyucusu oldugunu dile getirmistir. (27) Bu söyleminin temelinde Almanya'nin Kahire Konsoloslugu'nun, "Müslümanlarin arasindaki dayanismanin güçlü oldugu ve Osmanli imparatoruna cihat ilan ettirilebilirse 260 milyon Müslümanin Almanya'nin Dogu'daki hedeflerine ulasmasi için faydali olacagi" yönündeki raporu bulunmaktadir. (28) Imparator'un Kudüs ziyaretinin ardindan 23 Aralik 1899'da Anadolu Demiryolu hattinin Konya'dan Bagdat-Basra'ya uzatilmasina iliskin ön anlasma imzalanmistir. (29) Osmanli açisindan bu proje, Ortadogu'daki topraklarini savunabilme, Avrupa'da güçlü bir müttefik kazanma ve ekonomik kalkinma anlamlarini tasidigi için önemlidir. Almanya'nin projeden bekledigi sonuçlar arasinda, Basra Körfezi'ne kadar bitirilebilmesi halinde denizlerde üstün olan Ingiltere'nin Almanya karsisindaki sömürge üstünlügünü sona erdirmeyi saglama düsüncesi bulunmaktadir. Ek olarak Almanya, Ingiltere'nin Süveys Kanali'ni açarak elde ettigi avantaji demiryolu ile dengeleyebilecek ve kara gücünü hem Ortadogu'ya hem de Asya'ya ulastirabilecekti. (30)

    Tablo 1'de görüldügü gibi II. Wilhelm'in Osmanli'yi ilk ziyareti öncesinde Osmanli'nin Almanya'dan ithalati düsük seviyedeyken ziyaretin ardindan yükselise geçmistir. Almanya, Osmanli Imparatorlugu'na silah ihracinin yani sira insaat malzemesi, ray, vagon vb. muhtelif alet ve makine siparisleri de ihraç etmistir. (31)

  3. Wilhelm'in üçüncü ziyareti ise 15 Ekim 1917 tarihinde gerçeklesmistir. Harbiye Naziri Bas Kumandan Vekili Enver Pasa ve Berlin...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT