Directive 2011/83/EU of the European Parliament and of the Council and the Effects on Turkish Law in the Field of Distance Contracts

AuthorZeynep DÖNMEZ
Pages352-379
Zeynep DÖNMEZ
352 İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:1 Yıl 2016
Directive 2011/83/EU of the European Parliament and of the Council and the Effects
on Turkish Law in the Field of Distance Contracts
ABSTRACT
The Directive on Consumer Rights came into force in 2011 has a long drafting
period. On 08.10.2008 the draft prepared and presented by the European Commission
aimed to harmonize the directives th at are the Directive on Doorstep Selling, the Directive
on Distance Contracts, the Directive on Co nsumer Sales and the Directive on Unfair
Terms in Consumer Contracts.
On 25.06.2010 it was asserted in the report formed by the Committee of Internal
Market and Consumer Protection of the European Parliament that the objective of
harmonization should only be related to distance contracts and doorstep selling due to its
significance to Common Market.
After th e drafting period, the Directive on Consumer Rights signed into law on
25.10.2011. The Directive that harmonizes Distance Contracts and Doorstep Selling has
the aim of the application of the same norms in the entire member states that will result in
the better functioning of the Common Market and high-level protection of consumers. On
13.12.2013 the time for the implementation of the Directive by Member States has
expired.
Turkish Con sumer Protection Act no. 6502 that came into force on 07.11. 2013
resembles the Directive on Consumer Rights.
In this article, the application of the Directive, the changes that are brought and the
effects on Turkish Law in the field of distance contracts will be presented.
Keywords: Consumer, The Directive on Consumer Rights, The Full Har monization
Principle, Right of Withdrawal, Informing Obligation
Giriş
2011/83/EU sayılı ve 25 Ekim 2011 tarihli Tüketici Hakları
Direktifi ile, 93/13/EWG sayılı Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlara
İlişkin Direktifin ve 1999/44/EG sayılı Tüketici Satışları ve Tüketim
Mallarının Garantisine İlişkin Direktifin ilgili hükümleri değiştirilmiş;
85/577/EWG sayılı Kapıdan Satışlara İlişkin Direktif ve 97/7/EG sayılı
Mesafeli Sözleşmelere İlişkin Direktif kaldırılmıştır. Tüketici Hakları
Yönergesi’nin, Avrupa Birliği’nin kuruluş amacına uygun olarak güttüğü
aslî hedef, Avrupa Birliği ülkeleri arasında ticaretin artarak Ortak
Pazar’ın güçlenmesidir. Bu hedefin gerçekleştirilebilmesi için öngörülen
çözüm ise, tüketicinin hukuk güvenliği sağlanarak, onun, Ortak Pazara
çekilmesi olmuştur. Burada kastedilen hukuk güvenliği, tüketicinin kendi
ülkesiyle aynı düzenlemelere sahip, diğer AB ülkeleriyle, kendi ülkesinde
alışveriş yapıyormuşçasına rahatlıkla alışveriş yapmasının sağlanmasıdır.
2011/83/EU Sayılı Tüketici Hakları Direktifi ve Bu Direktifin Mesafeli Sözleşmeler Alanında Türk
Hukuku’na Yansımaları
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:7 Sayı:1 Yıl 2016 353
I. TÜKETİCİ HAKLARI DİREKTİFİ’NİN AMACI ve
UYGULAMA ALANI
A. AMAÇ ve TAM UYUM İLKESİ
Tüketici Hakları Direktifinin amacı, tüketici ile satıcı/sağlayıcı
arasında kurulan sözleşmelere ilişkin olarak üye ülkelerin hükümlerini
uyumlu hâle getirmek, tüketiciye yüksek düzeyde bir koruma sağlamak ve
Ortak Pazar’ın düzenli bir şekilde işlemesini temin etmektir (Direktif m.
1). Bu amaca ulaşmak için Direktifin benimsediği yöntem iseta m uyum
ilkesi”dir. Bu ilkenin düzenlendiği, Direktifin dördüncü maddesinde
belirtildiği üzere, Direktifte aksi öngörülmediği sürece, üye ülkeler,
tüketicinin lehine de olsa, Direktifte öngörülenin aksine bir düzenlemeye
gidemezler. Direktifin gerekçesinde (Nr. 7), tam uyum ilkesinin,
tüketicinin hakları yanında, satıcı/sağlayıcının da haklarını garanti altına
alacağı vurgulanmıştır.
Tam uyum ilkesi, üye ülkelerin, tüketici lehine de olsa, Direktif
hükümlerinden ayrılmalarına cevaz vermediği için eleştirilmektedir
4
. Zira
bu amaç için gerekirse üye ülkelerin, tanıdıkları, daha yüksek tüketici
korumasını sağlayan düzenlemelerden vazgeçmeleri gerekebilecektir.
Diğer taraftan ise, tüketici ve satıcı/sağlayıcının haklarının dengede
tutulması ve Ortak Pazar’ın düzgün işlemesini sağlayacak düzenlemelerin
yapılması memnuniyetle karşılanmaktadır
5
.
Gerekçe ve Direktif maddeleri birlikte okunduğunda görülmektedir
ki, Avrupa Birliği’nde tüketici hukuku alanında yapılan düzenlemelerin
esas hedefi, Ortak Pazar’ın düzgün bir şekilde işlemesini sağlamaktır.
Bunun için tüketici ve satıcı/sağlayıcının hakları birlikte göz önünde
tutularak, ikisi arasında bir denge sağlanması hedeflenmiştir. Zira Avrupa
Birliği Hukukunda tüketici, satıcı/sağlayıcı karşısında, zayıf ve
korunmaya muhtaç olarak kabul edilmemektedir
6
. Bilgilendirme
yükümlülüğü, cayma hakkı gibi araçlarla, tüketici hakları korunmakta;
4
Tonner, Klaus (2013), “Das Gesetz zur Umsetzung der Verbraucherrechterichtlinie –
unionsrechtlicher Hintergrund und Überblick”, VuR, C. 12, s. 443-448.
5
Schwab, Andreas/Giesemann, Amelie (2012), Die Verbraucherrechte-Richtlinie: Ein
wichtiger Schritt zur Vollharmonisierung im Binnenmarkt, EuZW, C. 7, s. 253-257.
6
Piyasa ekonomisi a çısından tüketici, “Homo Economicus” olarak kendi menfaatini
belirleyip, ona göre hareket edebilir, bkz. Drexl, Josef (1998), Die wirtschaftliche
Selbstbestimmung des Verbrauchers, Tübingen, Mohr Siebeck, s. 26 vd.; Özel, Çağlar
(2014), Tüketicinin Korunması Hukuku, 2. Baskı, Ankara, Seçkin, s. 32 vd.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT