Constructivism, Identity, 'Manufactured' Citizens: Russia's Citizenship Policies in Abkhazia and South Ossetia/Insacilik, Kimlik, 'Uretilmis' Vatandaslar: Rusya'nin Abhazya ve Guney Osetya'da Vatandaslik Politikalari.

AuthorEkinci, F. Didem
PositionReport

Giris

Rusya'nin 1991 sonrasinda sinirlari disindaki bazi halklara kitlesel vatandaslik verdigi gozlemlenmektedir. Uygulamanin hayata gecirildigi alanlardan ikisi, Rusya'nin Yakin Cevre'deki nufuz alanlarindan Abhazya ile Guney Osetya'dir. Bu uygulamanin anlasilmasi dogrultusunda ve aktor davranisinin kaynaginin kimlik oldugundan hareketle, bu calismada Rusya'nin eski 'cek ve tut' yaklasimini barindiran vatandaslik politikasinin, dis politikada yerini korumus buyuk guc kimligiyle ve eski kolektif kimlikler sayesinde gerceklestigi; eski egoist kimliklerin ayni politikayla daha catismaci nitelik kazandigi ileri surulmektedir.

Abhaz ve Osetlere vatandaslik verilmesine iliskin literatur, konunun farkli disiplinlerde incelendigini ortaya koymaktadir. Uluslararasi hukuk cercevesinde, bir devletin istedigi bireye vatandaslik vermesini engelleyen bir duzenleme bulunmadigi, ancak Rusya'nin bunu toprak isgali amaciyla kullanmasinin uluslararasi teamul hukukuna halel getirdigi tartisilmaktadir. (1) Siyaset Bilimi boyutunda, Rusya'nin otoriter rejimi mesrulastirma araci olarak vatandasligi kullandigi (2), konunun artan Rus milliyetciligiyle aciklanabilecegi, (3) Rusya'nin defacto devletlerle olan baglanti ve yaptirim iliskisi baglaminda anlasilabilecegi, (4) uygulamanin modern devlet sistemindeki egemenlik-vatandaslik iliskisine meydan okudugu (5) vurgulanmaktadir. Jeopolitik yaklasimlar, Rusya'nin eski imparatorlugu vatandaslik politikasiyla canlandirmaya calistigini tartismaktadir. (6) Betimleyici tarih ve catisma cozumu calismalarinin yani sira; (7) ekonomik faktorlerin iki ozerk entitenin Rusya'yla yakinlasmasina neden oldugu gibi politik ekonomi calismalarina da rastlanirken, (8) antropolojik calismalar konunun istatistiki ve sosyal boyutlarina odaklanmaktadir. (9) Uluslararasi Iliskiler alaninda, konu az sayida olay incelemeleriyle (10) ve bolgedeki de facto devletlerin vatandaslik verilerek irredantizm icin kullanildigini isleyen eserlerle ele alinmakta; (11) henuz Uluslararasi Iliskiler teorileri zemininde konuyu inceleyen bir arastirma gozlenmemektedir.

Bu calismada uygulamanin incelenmesinde izleyen arastirma sorulari zemininde yanitlar aranacaktir: Rusya'nin 1991 sonrasinda bolgede vatandaslik vermesinde hangi unsur one cikmaktadir? Uygulamanin bolgede gerceklesmesinin ardinda ne gibi ic faktorlerden bahsedilebilir? Soz konusu vatandaslik politikasinda, eski vatandaslik politikalarinin etkisi bulunmakta midir? Insacilik, nasil ve hangi acilardan uygulamanin anlasilmasina ve yorumlanmasina olanak saglayabilir?

Bu cercevede, ilk olarak Insacilik'ta kimlik-dis politika baglantisina deginilmekte ve Rus dis politikasinda yansimasi aktarilmaktadir. Ikinci olarak, vatandaslik politikalarinin altyapisina ve Abhaz ve Osetlere yonelik uygulanmasina yer verilmektedir. Ardindan, Insaci cercevede; ulusotesi kimlik ve toplum yaratma amaci, cevresel kosullarin, kurumsallasma ve rejim tipinin, materyal faktorlerin etkisi ve gecmis statuye duyulan ozlem baglamli savlarin, politikanin anlasilmasina katki saglayabilecegi degerlendirilmektedir. Son tahlilde, uygulamanin gelecekte devam etme olasiligina deginilmektedir.

Insacilik, Kimlik ve 1991 Sonrasi Rus Dis Politikasi

Alexander Wendt'in aktor davranisinin yalnizca gucun dagilimiyla degil, kimliklerin dagilimiyla da sekillendigi savi, Insaci arastirmalarda dayanak olagelmistir. (12) Fikirsel faktorler olmadan materyal faktorlerin anlamsiz olacagi, oznelerarasi yapilarin aktor davranisini sekillendirdigi, aktorlerin kolektif yapilarla etkilesimle kimlik kazandigi, kimliklerin cikarlari sekillendirdigi, sonunda dis politika davranisini dogurdugu; Wendt'in "anarsinin, devletlerin ona yukledikleri anlam oldugu" argumaninda ifade bulmaktadir. (13) Kimligin; motivasyonel ve davranissal egilimler doguran bir edinim olmasi nedeniyle, cikarlarin sekillenmesindeki rolu buyuktur. (14) Aktorler arasinda ne tur anarsi oldugu, kolektif veya egoist kimliklerin varligindan anlasilabilir. (15) Kimlik, bir aktorce sahip olunan kendine ozguluk imaji oldugu gibi, (16) zamanla degisimi mumkun olabilir. Kimligin, dis politika davranisini nasil etkileyebilecegine iliskin olarak; dis politika davranisi icin payanda gorevi gordugu, mumkun ve mesru olani sekillendirdigi, tercihleri etkiledigi ve bazen benimsenen politikalarin bedelini artirdigi tartisilabilir. (17) Cikarlarin, kimligin urunu oldugu kabul edilirse, buyuk guc kimliginin herhangi bir aktorun kimliginin sekillendirdiginden farkli cikarlara yol vermesi (18) mumkun olabilir. Rusya'nin dis politikasinda ise 'buyuk guc' kimligi, 1992 sonrasinda yerlesik ve etkili bir faktor olmustur.

Rusya cesitli acilardan zayiflamis olsa da, devletci/pragmatist ve medeniyetci ekoller 1991 sonrasinda Rusya'nin buyuk guc olduguna belirgin vurgu yapmistir. 'Buyuk guc' olmak sert ve yumusak guc unsurlariyla uluslararasi iliskileri etkileyebilme/yonlendirebilme kapasitesi olarak tanimlanabilir. Rusya'nin ilk disisleri bakani Batici Andrei Kozyrev'in dahi, Rusya'nin, cikarlarini isbirligiyle elde etmeye calisan "normal bir buyuk guce donusmekte olduguna (20) ve "buyuk guc olmaya mecbur oldugu" na (21) iliskin nadir beyanlari bulunmaktadir. Eski baskan Boris Yeltsin de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi'nden (SSCB) dogan Rusya'nin buyuk guc oldugunu ifade etmistir. (22) Ancak, Yevgeni Primakov'un disisleri bakani olmasiyla, buyuk guc kimligi oldukca guclu vurgulanmaya baslanmistir. (23) 1997-98'deki mali krize ragmen, Primakov'un "Rusya buyuk guctur, IMF olmadan da ayaga kalkacagiz" ifadesi dikkat cekicidir. (24) Vladimir Putin'in devlet baskani oldugu 2000'de, ekonominin duzelmeye baslamasi ve devletin yeniden yapilandirilmasiyla, buyuk guc soyleminin uygulamada karsiligi artmistir. Putin'in 2000'de, "Rusya buyuk guc olma arayisinda degildir. Devasa potansiyeli, tarihi ve kulturuyle halihazirda buyuk guctur" (25) sozunden sonraki sekiz yilda devlet pek cok alanda guclenmis; Dimitri Medvedev ise buyuk guc olarak Rusya'nin modernizasyona odaklanmasi ve 'akilli guc' olmasi gerektigini belirtmistir. (26) 2012 'den bu yana, agirlikli olarak Ukrayna ve Arap Bahari krizlerinde batiyla zitlasmayla baglantili olarak, Rusya'nin buyuk guc oldugu vurgulanmaktadir. (27)

Rus dis politikasinda, Yakin Cevre buyuk guc kimliginin belirgin oldugu alandir. Yakin Cevre, 1992'den itibaren Rusya'nin SSCB'den dogmus devletlerle iliskileriyle ilgili olarak kullanilan bir ifadedir. Rusya'nin buyuk guc kimliginin eski dogal nufuz alani olmasi, yeni sinirlar nedeniyle askeri ve ekonomik guvenligin saglanmasini zorunlu kilmasi ve Rus diasporasi barindirmasi, vb. faktorlerden dolayi, Yakin Cevre'yle iliskilere onem atfedilmistir. (28)

Ingiltere ve Fransa gibi emperyalist guclerin, kendi topraklariyla baglantisi olmayan, uzak bolgelere hukmederek buyuk guc haline gelmelerinin aksine, Rusya gecmiste, nufuz elde edip bir guvenlik agi saglamak acisindan komsu bolgelere hukmetmeyi amaclamistir. Yakin Cevre'de nufuz sahibi olmak, dis politikada devamlilik arz eden ve oncelik verilen bir yaklasim olarak muhafaza edilmektedir. SSCB'nin canlandirilmasinin imkansiz oldugu bilinse de, yeni dogan devletlerle yerlesik siyasi, askeri, ekonomik, kulturel, enerji, nufus vb. alanlarda kaybolmasi istenmeyen baglarin olmasi, bolgeyi Rusya icin vazgecilmez kilmaktadir. Medeniyetciler, Yakin Cevre'deki Ruslarin haklarinin gerekirse guc kullanarak korunmasini savunmuslarsa da, uygulamada devletci/pragmatist yaklasim baskin olmus; (29) ve Primakov doneminde (1996-1999) Rusya, Yakin Cevre'de askeri guc, ekonomi ve diaspora konularinda iddiali olmaya baslamistir. 1997'de Bagimsiz Devletler Toplulugu (BDT) 'Ekonomik Entegrasyonel Kalkinma Konsepti' yayinlanmis ve Yakin Cevre'de ortak kulturel unsurlar vurgulanmistir. (30) 2000-2003 doneminde buyuk guc pragmatizmi/buyuk guc iddiaciligi olarak nitelenen Rus dis politikasi; demokrasi, enerji, piyasa ekonomisi ve guvenlige odaklanmis ve Yakin Cevre'ye vurgu baki kalmistir. (31) 2008 Savasi sonrasinda bolgeyle 'ayricalikli cikarlar' ve 'komsularla ozel baglar' bulundugu soylemi (32) dikkat cekmistir. Bu baglamda, bolgede belirli halklara vatandaslik vermek, Rusya'nin basvurdugu etkili bir uygulama olup; altyapisina deginilmesi, uygulamanin anlamlandirilmasinda fayda saglayabilir.

Carlik, SSCB ve 1991 Sonrasi Vatandaslik Politikalarinin Tarihcesi

Rusya'nin 1991 sonrasinda Yakin Cevre'de bazi halklara vatandaslik vermesi, bu donemde ortaya cikmis ve arizi bir uygulama olmayip, izlerine gecmiste rastlanan bir politikadir. Ornegin, ilk olarak 17. yuzyilda kalkinma amaciyla kalifiye yabancilarin ulkeye gocu tesvik edilmis, (33) 1860'dan once savaslarla alinan bolgelerdeki halklara tabiiyet verilmistir. (34) 1917 Devrimi'nin ardindan dislama/dahil etme uygulamalarinda, sosyal sinif belirleyici faktor olmusken, (35) 1932'de sosyo- ekonomik krizi onlemek amaciyla Carlik donemi ic pasaport uygulamasi yururluge konularak, (36) koylu adresine hapsedilmis ve uretime katkisi olmayanlar buyuk sehirlerden tahliye edilmistir. (37) Yeni duzenlemeyle, pasaport sahibi etnik kokenini de belirtmek zorunda birakilmistir. (38) 1938 Vatandaslik Kanunu'nda, 1917 sonrasinda SSCB'de kalmayi tercih etmis yabanci iscilerin oy hakkinin, Sovyet vatandasligina gecmezlerse iptal edilecegi belirtildiginden, bu kisiler Sovyet vatandasligi almistir. (39) Sonraki donemlerde, 2. Dunya Savasi'nda alinan veya kontrol edilen topraklardaki halklara vatandaslik verilmistir. (40)

Rusya'nin ilk vatandaslik kanunu (1991) ise, makamlara kayit yaptirdiklari ve baska vatandaslik almadiklari surece Rusya'daki veya eski SSCB'deki herkese vatandaslik vermekteyken, 1992'de ulkedeki herkese...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT