Competent Courts at Disputes Arised From Surety Contracts

AuthorSerkan AYAN
Pages665-692
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi –İnÜHFD- Cilt:9 Sayı:2 Yıl 2018 665
KEFALET SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
COMPETENT COURTS
AT DISPUTES ARISED FROM SURETY CONTRACTS
DOI: 10.21492/inuhfd.479829
Serkan AYAN *
Özet
Yargıtay yerleşik kararlarıyla, kefil aleyhine d ava açılması halinde, asıl borçlu için
geçerli olan görevli ve yetkili mahkemenin kefil açısından da geçerli olacağını kabul
etmektedir. Buna dayanak olarak kefalet sözleşmesinin feri bir hak olmasını ve bazı
kararlarında da kefaletin müteselsil olmasını kullanmaktadır.
Fakat kefilin sorumluluğu, asıl borçtan değil, ayrı bir hukuki varlığı bulunan
kefalet sözleşmesinden doğar. Bu nedenle asıl borçlu için geçerli olan görevli ve yetkili
mahkemenin, kefil açısından da istisnasız biçimde geçerli olacağı kabul edilemez.
Bu çalışmada, öncelikle Yargıtay’ın konuyla ilgili uygulaması açıklanacaktır.
Bunun ardından, kefalet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli ve yetkili
mahkemenin nasıl belirlenmesi gerektiği incelenecektir. Bu aşamada kefilin davacı olması
ve kefilin tek davalı olması ile kefil yanında (asıl borçlu ile diğer kefiller gibi) başka
kişilerin de davalı olması biçiminde ayrımlar yapılarak konu incelenecektir.
Bunun ardından, ihtiyati hac iz, karşı dava, itirazın iptali davası, menfi tespit
davası, istirdat davası, kefilin mirasçıları aleyhine açılacak davalar ile kefilin iflası
talebiyle girişilecek iflas yoluyla takip ve doğrudan doğruya iflas talepli davalardaki
görevli ve yetkili mahkemenin tespiti konuları ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kefalet sözleşmesi, feri hak, yetkili mahkeme.
Abstract
The Supreme Court recognizes that in the case of a lawsuit against the surety, the
competent court which are valid for the principal debtor will be valid for the surety as well.
In this respect, it uses the sur ety contract to be an accessory right and in some of
resolutions the surety has been made jointly.
However, the liability of the surety arises from the surety contract, not the original
debt, but with separete legal existence. Therefore, it cannot be assumed th at the resident
and the competent courts, which are valid for the principal debtor, will be valid for the
surety without exception.
* Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk ABD. (E-mail:
serkanayan@yahoo.com), (ORCID: 0000-0002-9788-8792)
Makale Gönderilme Tarihi: 07.11.2018 Submitted: 07.11.2018
Makale Kabul Tarihi: 31.12.2018 Accepted: 31.12.2018
Serkan AYAN
666 Inonu University Law Review InULR Vol:9 No:2 Year:2018
In this study, after the implementation of the Supreme Court, it will be examined
how the competent court should be determined. The matter will be examined as making
distinctions such as the surety to be claimant and the surety to be sole respondant
therewithal other people (like the prin cipal debtor and other sureties) to be respondant
along with the surety.
Following this, it will be discussed that specifying competent courts at lien,
counter claim, action for annulment of objection, declaratory action, cases against the heirs
of the surety as well as commencing ex ecution proceeding with claiming b ankruptcy of
surety and actions claiming direct bankruptcy.
Keywords: Surety Contract, accessory rights, competent court.
I. GİRİŞ
Bu makalede, kefalet sözleşmesinin asıl borç ilişkisinden sözleşme
olarak ayrı bir nitelik taşıması ilkesinin gözler önüne serdiği bir durum
olan, usul hukukuna ilişkin bir sorun (görevli / yetkili mahkemenin tespiti)
hakkındaki Yargıtay uygulaması incelenecektir.
Yargıtay, kefaletin feriliği ilkesini ve müteselsil kefalet kavramını
kanaatimce hatalı yorumlayarak, asıl borçlu hakkındaki görevli ve bazen
de yetkili mahkemenin kefil açısından da uygulanacağını çeşitli
kararlarıyla kabul etmiş bulunmaktadır. Yüksek Mahkeme’nin, bu
kararların bazılarında TTK 7. maddesinde geçen teselsül karinesinden,
bazılarında ise kefaletin feriliği ilkesinden yola çıktığı görülmektedir.
Yargıtay’ın bu konudaki bazı kararlarında ise, kefilin
sorumluluğunun temel ilişkiden doğduğu gibi bir hatalı bakış açısıyla
meseleye yaklaşılmaktadır.
Fakat aşağıda detaylı olarak açıklanacağı üzere, kefaletin feriliği
ilkesinin veya kefaletin müteselsil olmasının / sayılmasının, kefil aleyhine
dava açılmasındaki veya takip yapılmasındaki görevli yetkili
mahkemenin / icra dairesinin belirlenmesi açısından hiçbir bir önemi
olmadığı gibi, bu konular arasında uzaktan yakından bir ilişki de yoktur.
Aynı şekilde kefilin sorumluluğu, asıl borç ilişkisinden değil, doğrudan
ayrı bir sözleşme olan kefalet sözleşmesinden doğar.
Çalışmada öncelikle, Yargıtay’ın, ilişkiyi kurduğu noktalar olan
kefalet sözleşmesinin feri bir nitelik taşıması ile kefaletin müteselsil
olmasının anlamı; bunun ardından Yargıtay’ın uygulaması ile kefalet
sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklardaki görevli ve yetkili mahkemenin
tespiti ve son olarak da konuyla ilgili bazı özel durumlar ayrı bir başlık
altında incelenecektir.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT