A Comparison on Minority Rights and Indigenous Rights in The Context of Practicing Collective Rights

AuthorDilan MIZRAK
Pages631-664
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi –İnÜHFD- Cilt:9 Sayı:2 Yıl 2018 631
AZINLIK HAKLARI ile YERLİ HALKLARIN HAKLARININ
KOLEKTİF HAK KULLANIMI ÇERÇEVESİNDE
KARŞILAŞTIRILMASI
A COMPARISON ON MINORITY RIGHTS AND INDIGENOUS RIGHTS
IN THE CONTEXT OF PRACTICING COLLECTIVE RIGHTS
DOI: 10.21492/inuhfd.483168
Dilan MIZRAK**
Özet
‘Azınlık’ ve ‘yerli halk’ değişken, henüz net bir hukuki tanıma kavuşmamış
kavramlardır. Bununla beraber, her iki grup için kabul gören bakış açısı, bulundukları
devlet nüfusunun geri kalanından farklı özelliklere sahip olmalarıdır. Bu farklılık sebebiyle
yaşanılabilecek olası insan hakları ihlallerinin önüne geçmek için söz konusu gruplar
bakımından insan hakları mekanizmalarınca teminat altına alınan hakların kolektif
kullanımı meselesi tartışılmaktadır. Gerek ulusal gerek ulu slararası düzeyde yerli halklara
ilişkin düzenlemeler azınlıklarla karşılaştırıldığında daha net ve fazladır. Ulu slararası ve
bölgesel nitelikli insan hakları mekanizmalarına bakıldığında, kimi adımlar atılmış
olmasına rağmen azınlık hakları hâlâ kolektiflik niteliğini tam olarak sağlayamamıştır.
Uluslararası organlar ve devletlerce; metinlerin azınlık haklarının kolektif kullanımını
öngörmediği savunulsa pek çok hukukçu uluslararası metinlerin dinamik yorumlanması
gerektiğinden hareketle kolektif hakların kullanımının önünde engel olm adığını
savunmaktadırlar. Yerli halkların kolektif hak kullanımıyla ilgili olarak ise, 1980'lerden ve
özellikle 90'lardan itibaren izlenen p olitikada değişiklikler olduğu görülmektedir. Bölgesel
olarak yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlanan taslak bildiriler olmakla birlikte, konuya
ilişkin önemli gelişme Birleşmiş Milletler Yerli Halkların Hakları Bildirisinin kabulüdür.
Anahtar Kelimeler: Azınlık hakları, yerli halkların hakları, kolektif hak, self-
determinasyon, özyönetim.
Abstract
‘Minority’ and ‘indigenous peoples’ are variable concepts that have not been
reached to a claer definition. Nonetheless, well accepted perspective for both is to have
Bu makale, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yazılan ve 18.12.2015
tarihinde savunulan “Bir Etnik Çatışma Yöntemi Olarak Özerklik” başlıklı doktora tezi
esas alınarak hazırlanmıştır.
** Dr. Arş. Gör., Ankara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Genel Kamu Hukuku Ana Bilim
Dalı. . (E-Mail: dilanmizrak@yahoo.com), (Orcid: 0000-0003-3535-6691)
Makale Gönderilme Tarihi: 15.11.2018 Submitted: 15.11.2018
Makale Kabul Tarihi:31.12.2018 Accepted: 31.12.2018
Dilan MİZRAK
632 Inonu University Law Review InULR Vol:9 No:2 Year:2018
different charecteristics from rest of the p opulation of the state they are bound to. To
prevent human rights violations based upon to this difference, th e issue of collective
practice of rights guaranteed by human rights mechanisms is discussed. In both national
and international dimension, the regulations regarding indigenous peoples comparing with
the ones for minorities are more and clearer. Considering the in ternational and regional
human rights mechanisms, despite some steps, minority rights could not have provided the
quality of collecitivity. In spite of the argument claimed by intern ational organs and states
that, human rights documents do not envisage the collective practice of minority rights,
plenty of jurists argue the opposite. According to them, international documents should
have a dynamic interpretation which gives rise to the idea that there is no prevention on the
collective practice of rights. Relating to the collective practice of indigenous rights, it is
observed that there is a difference after 1980s, especially 1990s in the politics followed.
Beside th e draft declarations prepared as a result of regional actions executed, the most
important development concerning the issue is the ratification of United Natio ns
Declaration on the Rights of Indigenous Peoples.
Keywords: Minority rights, indigenous rights, collective right, self-determination,
self-government.
GİRİŞ
Günümüzde, neredeyse her devlet sınırları içinde azınlık grupları
mevcuttur. Dünyanın belli bölgelerinde, örneğin; Kanada, Amerika,
Avustralya ve İskandinavya'da ise yerli halklar yaşamaktadır. İnsan
hakları sisteminin uluslararasılaşmaya başladığı İkinci Dünya Savaşı
sonrası azınlık ya da yerli halkların hakları koruma mekanizmaları içinde
düşünülmemiş, 1960’lardan ama özellikle de 1990’lardan itibaren bu
grupların hakları tartışılmaya başlamıştır. Bu çalışmada amaçlanan,
konuya ilişkin uluslararası insan hakları belge ve organlarının ne
öngördüğünü, azınlık hakları ve yerli halkların haklarının kolektif
kullanımının hukuken mümkün olup olmadığını tartışmaktır.
I. AZINLIK ve YERLİ HALK KAVRAMLARI
A. Azınlık Tanımı
Azınlık kavramı “merkezi bir devlet biçimi olan mutlak monarşiler
devrinde ortaya çıkmış olup, kavramın ortaya çıkışında rol oynayan
başlıca sınıf burjuvazidir”
1
.
“Burjuva sınıfının serbestçe ticaret yapabilmesi için hem kraldan
hem de kiliseden bağımsız olması gerekli idi. Mevcut din kabul edilen
Katolik mezhebi inancı serbest ticaret önünde engel olduğu içindir ki,
1
ORAN, Baskın: Türkiye'de Azınlıklar: Kavramlar, Teori, Lozan, İç Mevzuat, İçtihat,
Uygulama, İletişim Yay., İstanbul, 2005, s .18.
Azınlık Hakları ile Yerli Halkların Haklarının Kolektif Hak Kullanımı Çerçevesinde Karşılaştırılması
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi İnÜHFD Cilt:9 Sayı:2 Yıl 2018 633
burjuvazi protestanlığın ortaya çıkışında rol oynamıştır”
2
. İşkenceyle
karşılaşan ve neredeyse lanetlenen bu yeni mezhebe mensup kişilerin
sayısı ve güçleri kilise ile monarklar karşısında oldukça azdır. “Dünyadaki
ilk azınlık türü de bahsedilen bu gruplar olup dinsel bir azınlık teşkil
etmişlerdir”
3
.
Azınlık kavramının sosyolojik tanımı "bir toplulukta sayısal
bakımdan azınlık oluşturan, başat olmayan ve çoğunluktan farklı
niteliklere sahip olan gruba azınlık denir"
4
şeklinde yapılmaktadır. Ancak,
sayısal niteliğin tanımda yer alması konusunda tartışma mevcuttur; zira,
“örneğin Güney Afrika'da beyaz nüfus siyahlara oranla oldukça az
olmasına rağmen siyahlar azınlıktır; iktidarı ve diğer güç odaklarını elinde
tutan beyazlar olmuştur”
5
.
Hukuki bir kavram olmakla birlikte azınlık kavramının uluslararası
antlaşmalar ve sözleşmelerde tanımlanmadığı görülmektedir. Uluslarara
Adalet Divanının öncülü olan, 1920 yılında Milletler Cemiyeti bünyesinde
kurulan Uluslararası Daimi Adalet Divanı, Arnavutluk'taki azınlık
okullarına ilişkin çok erken bir tarihte verdiği kararında azınlığı "ırk, dil
veya din bakımından çoğunluktan ayrılan nüfus" şeklinde yorumlamıştır
6
;
ancak bu karara rağmen söz konusu nüfus bir grup mu olacaktır, halk mı
ve bu kişiler hangi hakları iddia edebileceklerdir soruları net bir tanım
yapılmasını engellemiştir. Bu sorular devletlerde egemenliği tehlikeye
düşüreceği, azınlık nüfus fazla olursa bunun ayrılmaya gidebileceği
endişesini yaratmaktadır. Bu nedenle de, Uluslararası Adalet Divânı
Statüsü pek çok ülkede onaylanmış olduğu ve insan hakları rejiminde
ciddi gelişmeler yaşandığı halde devletler hukuken kendilerini bağlayacak
herhangi bir azınlık tanımı kabulünden kaçınmaktadırlar
7
.
2
Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. WEBER, Max, Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin
Ruhu, Çeviren:Mehmet Ökten, Tutku Yayınevi, İstanbul, 2014.
3
Bkz. ORAN, s. 19.
4
ORAN, s.26.
5
ÇELİK, Ayşe Betül: “Etnik Çatış maların Çözümünde Siyaset Bilimi ve Uyuşmazlık
Çözümü Yaklaşımları” in Beriker, Nimet (ed.), Çatışmadan Uzlaşmaya: Kuramlar,
Süreçler ve Uygulamalar, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., İstanbul, Aralık 2009, s.170.
6
Permanent Court of International Justice: Ser A/B, no.64, 1935, s. 4-36.
7
ARSAVA, Füsün: Azınlık Kavramı ve Azınlık Haklarının Uluslararası Belgeler ve
Özellikle Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 27. Maddesi Işığında İncelenmesi,
(Azınlık Kavramı), Ankara Ün iversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basımevi, Ankara,
1993, s.38-40.

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT