Bir De Facto Devlet Olarak Kuzey Kibris'ta Sivil Toplum: Toplumsal Tepki, Kibris Turk Sendikalari ve Turkiye'yle Iliskiler/Civil Society in a De Facto State-Northern Cyprus: Societal Dissent, Turkish Cypriot Trade Unions and Relations with Turkey.

AuthorAyberk, Ibrahim

Giris

De facto devletler, (1) gunumuzde bagimsiz devletlerden olusan cari uluslararasi sistemin 'kara koyunlarini olusturmaktadirlar. Uzunca bir suredir sistem icerisindeki varliklarini surdurmelerine ragmen, Siyaset Bilimi ve Uluslararasi Iliskiler yazininda de facto devletler, yakin bir doneme kadar bircok bilinmeyenleri olan, son derece 'marjinal' bir konu olarak gorulmustur. Hatta genel algi, bu devletlerin orgutlu suc, kacakcilik gibi bircok kronik problem ve suc turleriyle ozdeslestirilmelerine ve arastirmacilar icin "ulasilmaz ve tehlikeli" yerler olarak tanimlanmalarina neden olmustur. (2) 1990'lar ve ozellikle 2000'li yillarda kuresel olcekte cereyan eden gelismelerle birlikte yeni de facto devletler ortaya cikmis, buna bagli olarak da akademik ilginin bir bolumu bu birimler uzerinde yogunlasmistir. (3) Akademik ilginin artmasina ragmen, de facto devlet tanimi veya bir birimin de facto devlet olarak tanimlanabilmesi icin gerekli ortak kistaslarin neler oldugu uzerinde bir gorus birliginin oldugunu soyleyebilmek mumkun degildir. Yaygin sekilde kullanilan tanimlardan biri O'Loughlin, Kolossov ve Toal'un yapmis olduklari de facto devlet tanimidir: "Belli bir cografi bolgede iki yil veya daha uzun bir sure bolgesel kontrolu saglamis ve kendisini bagimsiz egemen bir devlet olarak ilan etmis fakat yaygin/genis capta uluslararasi taninirligi ve dolayisiyla uluslararasi sistemde mesrulugu bir turlu elde edememis [bir birimdir.]". (4) Bu kistaslar goz onunde bulunduruldugunda, Mart 2019 itibariyla alti de facto devletin var oldugu kabul edilmektedir: Bunlardan dort tanesi eski Sovyet bolgesi olarak bilinen cografyada varliklarini surduren Abhazya, Guney Osetya, Daglik Karabag ve Transdinyester, diger ikisi ise Kuzey Kibris ve Somaliland'dir. (5)

20 yildan fazla bir suredir uluslararasi sistem icerisindeki varliklarini surduren de facto devletlerin devamliliklarini mumkun kilan cesitli faktorler vardir. (6) Bu faktorler arasinda hami devletin varliginin ve desteginin de facto devletler acisindan hayati bir oneme haiz oldugunu savunmak yanlis olmayacaktir. (7) Uluslararasi taninirliga sahip olmayan ve cesitli izolasyonlara maruz kalan de facto devletler, siyasi acidan oldugu kadar, askeri ve ekonomik olarak da artan bir sekilde hami devletlerine bagimli hale gelmektedirler. Bu asimetrik iliski, sivil toplum yapilari ve demokratiklesme duzeyleri basta olmak uzere de facto devletlerin ic dinamiklerinin ve bu alanlarda hami devletlerle olan iliskilerinin cogunlukla goz ardi edilmesine neden olmustur.

Hami devletle olan asimetrik iliskiye ve de facto devletlerin milliyetci karakterlerinden kaynakli resmi politika, tarih ve soyleme karsi cikan ve/veya karsi cikma potansiyeli oldugu dusunulen catlak seslere karsi cogunlukla tahammulsuz olmalarina ragmen Kuzey Kibris orneginde goruldugu gibi bu birimlerin, bazi ozellikleri nedeniyle hami devletlerden gorece ozerk olduklari ve farkli duzeylerde demokratik gelismislik sergiledikleri soylenebilir. Freedom House'un (Ozgurlukler Evi) siyasi haklari ve sivil ozgurlukleri goz onunde bulunduran yillik ozgurluk degerlendirmelerinde belirttigi gibi, Kuzey Kibris'in var olan diger de facto devletlere kiyasla gorece daha demokratik olusu, buradaki sivil toplumun nispeten daha gelismis ve ozerk bir yapiya sahip olmasina olanak saglamistir. Diger yandan, Kibris Turk sivil toplum orgutlenmesinde onemli bir yere sahip ogretmen sendikalarinin etkinliginin 1960'li yillara dek uzandigini dusundugumuzde, sendikalarin Kibris Turk toplumu acisindan ulus-devlet olusumu oncesine dek uzandigini ve de facto devlet yapisinin gelisiminde demokratiklesmeye ciddi katki koyduklarini da soylemek mumkundur. Bu durum sivil toplumun, ozellikle de bazi 'agir siklet' sendikalarin, bu birimler icin alisilagelmisin disinda talepleri dile getirmede daha ozgur olmalarini, zaman zaman ise Kuzey Kibris'taki sag siyasi yelpazenin ve hami devlet yoneticilerinin siddetli tepkisini ceken elestirel bir yaklasim sergilemelerini mumkun kilmistir. Dolayisiyla bu calismada, Kuzey Kibris ozelinde hami devletlerin de facto devletler acisindan onemine ve etkisine vurgu yapilirken aralarinda hami devlet-de facto devlet iliskisi bulunan Turkiye-Kuzey Kibris iliskilerinin Kibris Turk sivil toplumunu nasil ve ne olcude etkiledigi ortaya konulacaktir. Buna binaen, konjonkturel gelismelerin Kuzey Kibris'i, ulkedeki mevcut sivil toplum vasitasiyla, diger de facto devletlerden nasil ayristirdigi aktarilacaktir.

Hami Devlet'in Onemi ve De Facto Devletlerin Sivil Toplum Yapilari

Uluslararasi sistemde devlet olarak kabul gormeyen, yani dissal mesruluga sahip olmayan yapilari temsil eden de facto devletler, kendilerinden ekonomik, siyasi ve askeri acidan cok daha kudretli hami devletlere bagimli olmak disinda fazla bir secenege sahip degildirler. (8) Hami devletler, de facto devletlerin dolayli olarak uluslararasi sisteme entegrasyonunu saglarlarken, yasadiklari mali sikintilarin, guvenlik kaygilarinin ve hatta toplumsal dengesizliklerin ustesinden gelebilmeleri icin de destek vermektedirler. Bu noktada de facto devletlerin uluslararasi duzeyde maruz kaldiklari izolasyon seviyesiyle hami devletlerine bagimli olma seviyelerinin dogru orantili oldugunu belirtmek gerekmektedir: Buna gore, bir de facto devletin uluslararasi duzeyde maruz kaldigi izolasyonlar arttikca, hami devletine her alanda olan bagimliligi daha da artmaktadir. Caspersen bu noktaya vurgu yaparak, de facto devletlere uluslararasi duzeyde uygulanan izolasyonlarin genel olarak herhangi bir fayda saglamak bir tarafa, hami devletleri tabir caizse bu birimler icin 'yasam destek unitelerine' donusturerek, mevcut bagimliliklarini daha cok derinlestirdiklerini savunmustur. (9) Ornegin, Guney Osetya'nin devlet butcesinin 9696 sini bu birimin hami devleti olan Rusya'dan gelen maddi destek olusturmaktadir. (10)

Asimetrik bagimlilik iliskilerinden dolayi de facto devletlerin, hamilerinin 'kukla'lari olduklarina dair yaftalamalara siklikla maruz kaldiklari gorulmektedir. (11) Boylesi bir durum, de facto devletlerin kendilerine ait hicbir inisiyatifleri olmayan, hami devletlerinin isteklerine ve hedeflerine kosulsuz biat ve hizmet eden yapilar olduklari algisini dogurmaktadir. Ne var ki, bu devletler arasindaki iliskiler, sanildigi gibi salt buyruksal degil, cok daha karmasik ve siyasal dalgalanmalara/inis-cikislara da acik bir karaktere sahiptir. (12) Eger de facto devletlerle hami devletler arasindaki karmasik iliski bicimini nesnel bicimde tasvir edecek bir metafor kullanmamiz gerekirse, 'buz dagi' metaforu son derece uygun olacaktir.

Hami devletlerin, arka ciktiklari de facto devletlere yonelik izleyecekleri politikalarini mevcut ve gelecege donuk hedef ve amaclari dogrultusunda sekillendirmeye calistiklari gorulmektedir. Bu yuzden Kochieva'nin da belirttigi gibi, hami devletler, siklikla, kendi hedef ve amaclarina hizmet edeceklerini dusundukleri adaylara, siyasi parti(lere) ve/veya siyasetci(lere), her turlu maddi ve manevi destegi saglamakta ve/veya bu hedefe yonelik belli yonlendirmeler ve hatta zaman zaman dayatmalar yapmakta bir beis gormemektedirler. (13) Buna karsilik, hami devletlerin istekleri ve arzulariyla de facto devletlerin sakinlerinin kendi hedef ve beklentileri her zaman tam uyum icerisinde olamayabilmektedir ve bunun sonucunda donem donem genis capli itirazlar/karsi koymalar ortaya cikabilmektedir. Beachain, Comai ve Zurabashvili, eski Sovyet cografyasindan orneklerle Rusya'nin mudahale girisimlerinin -Abhazya 2004, Transdinyester 2011 ve Guney Osetya 2011- ters teptigini ve Moskova'nin destekledigi adaylarin secimlerde basarili olamadiklarini vurgulamislardir. (14) Bu durumda hami devletler genellikle sagladiklari maddi destegi kesme tehdidinde bulunmakta veya Abhazya ornegindeki gibi salt tehditle yetinmeyip, mevcut durum kendi lehlerine degisene/degistirilene kadar kendilerine bagimli olan bu birimlere karsi kati bir sekilde ekonomik ambargo uygulamaya baslayabilmektedirler.

De facto devletlerin, catismalarin sonucu olarak ortaya cikmalari, gunumuzde son derece tartismali nufus yapilarina ve 'demografik fobilere' sahip olmalari (15) dahil bircok ortak ozellikleri olmasina ragmen, birebir ayni nitelikleri tasidiklarini soylemek mumkun degildir. (16) Ornegin, demokratik ozgurlukler acisindan degerlendirildiklerinde, bu devletler birbirlerinden belirgin farkliliklar gostermektedirler. Freedom House tarafindan duzenli sekildeyayinlanan Dunyada Ozgurluk Raporlarinda, de facto devletlere iliskin olarak 1998 yilindan bu yana yer alan degerlendirmelerde Abhazya ve Daglik Karabag 'Kismen Ozgur'; Guney Osetya ve Transdinyester 'Ozgur Olmayan'; Kuzey Kibris ise 'Ozgur' seklinde tasnif edilmektedir. Bu durum, de facto devletlerdeki sivil toplum ve sivil toplum kuruluslarinin (STK) genel yapilarina, ozgurluklerine, faaliyetlerine/faaliyet alanlarina ve karsilastiklari zorluklara da dogrudan etki etmektedir.

De facto devletlerin toplumsal yapilari uzerinde calisan arastirmacilarin siyasal alanda cogulculuk ve guclu bir sivil toplum yapisi icin ilk baslarda en cok on plana cikardiklari aday, ozellikle yuksek ekonomik gelismislik duzeyi nedeniyle Transdinyester'di. (17) Gunumuzde, eski Sovyet bolgesindeki genel standartlar goz onunde bulunduruldugunda, Abhazya gorece daha basarili kabul edilmekte ve nispeten daha gelismis ve aktif bir sivil topluma sahip bir de facto devlet olarak gorulmektedir. (18) Bu gorece parlak tablonun ardinda bircok farkli etkenin varligindan bahsedilebilir. Bilhassa Avrupa Birligi (AB) tarafindan Abhazya'ya saglanan guclu finansal ve teknik destek, bu gorece parlak tablonun gelisimine onemli katki saglamistir. Buna ragmen, uluslararasi kuruluslardan destek alan sivil toplum orgutlerine karsi Abhaz toplumu icerisindeki milliyetci-muhafazakar kesimlerin bir guvensizligi soz konusudur. Hatta donem donem bu STK'lara, Abhaz devlet guvenlik ve istihbarat servisleri tarafindan cesitli agir suclamalar ve yaftalamalar yoneltilmektedir...

To continue reading

Request your trial

VLEX uses login cookies to provide you with a better browsing experience. If you click on 'Accept' or continue browsing this site we consider that you accept our cookie policy. ACCEPT